kaygısız sf. Kaygısı olmayan, kaygı duymayan, aldırmaz:
"Bu güler yüzlü adam ben değilim / Yalandır kaygısız olduğum yalan." -C. S. Tarancı.
sıkıntısız sf. 1. Sıkıntısı olmayan. 2. Sıkıntı vermeyen, meşakkatsiz.
tasasız sf. 1. Tasası, derdi olmayan, kaygısız:
"En çok adamın tasasız, güleç yüzüne sinirlendi." -E. Işınsu. 2. Hiçbir şeyi kendine dert edinmeyen:
"Sabah yürüyüşü yapan tasasız bir vatandaştı sanki." -R. Erduran. 3.
zf. Hiçbir şeyi kendine dert edinmeden.
üzüntüsüz sf. 1. Üzüntüsü olmayan, sıkıntısız, acısız. 2.
zf. Üzüntüsüz bir biçimde, üzüntüsü olmadan.