kasıntı ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
kasıntı anlamı
is. 1. Giyeceği daraltmak veya kısaltmak için yapılan eğreti dikiş: Bu kolun kasıntısını sökmeli. 2. mec. Büyüklenme, kurum, gurur. 3. sf. mec. Büyüklenen, gururlanan ve bunu davranışlarıyla belli eden (kimse).
is. 1. Giyeceği daraltmak veya kısaltmak için yapılan eğreti dikiş: Bu kolun kasıntısını sökmeli. 2. mec. Büyüklenme, kurum, gurur. 3. sf. mec. Büyüklenen, gururlanan ve bunu davranışlarıyla belli eden (kimse).
Türkçe - İngilizce
kasıntı anlamı
sıfat
1) swaggering
2) swagger
sıfat
1) swaggering
2) swagger
kasıntı eş anlamlısı
büyüklenme
is. Kendini büyük gösterme, kibir: "Başta delikanlılar, çoğunun oturuşunda bir büyüklenme var." -T. Buğra.
is. Kendini büyük gösterme, kibir: "Başta delikanlılar, çoğunun oturuşunda bir büyüklenme var." -T. Buğra.
gurur
is. (guru:ru) 1. Kendini beğenme, büyüklenme, benlik, kibir: "Aynı gururu, aynı gülünç itimadı aşkta da gösterirler." -H. C. Yalçın. 2. Övünme. 3. Kurum, çalım.
is. (guru:ru) 1. Kendini beğenme, büyüklenme, benlik, kibir: "Aynı gururu, aynı gülünç itimadı aşkta da gösterirler." -H. C. Yalçın. 2. Övünme. 3. Kurum, çalım.
kurum
(I) is. Ocak bacalarında biriken veya çevrede savrulan kalın is: "Vapur dumanı ve baca kurumuyla kapkara olan saçlarımla yastığı kirletmek istemiyordum." -Halikarnas Balıkçısı.
(I) is. Ocak bacalarında biriken veya çevrede savrulan kalın is: "Vapur dumanı ve baca kurumuyla kapkara olan saçlarımla yastığı kirletmek istemiyordum." -Halikarnas Balıkçısı.
kurum
(II) is. huk. Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi köklü bir yapıyı içeren, genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik, müessese: Türk Dil Kurumu.
(II) is. huk. Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi köklü bir yapıyı içeren, genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik, müessese: Türk Dil Kurumu.
kurum
(III) is. Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, büyüklenme, gösteriş, azamet, tekebbür: "Sokakta bir sadrazam kurumu ile yürür." -H. E. Adıvar.
(III) is. Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, büyüklenme, gösteriş, azamet, tekebbür: "Sokakta bir sadrazam kurumu ile yürür." -H. E. Adıvar.
"kasıntı" için örnek kullanımlar
Kasıntı Steve: Kasıntı Steve, Henry'nin kasıntı kuzenidir. Annesi, Ruby teyze Henry nin annesinin ablasıdır. Aerobik Al: Al, Henry'nin
Kaynak: Felaket Henry
Kaynak: Felaket Henry
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
