Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

katakulli ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü

katakulli anlamı İng. codend
Ağ kılıfı.

Güncel Türkçe Sözlük

katakulli anlamı
is. (kataku'lli) argo Yalan dolan, oyun, tuzak, düzen: "Dün geceki arkadaşın tahmini gibi meçhul adam geldi, kız onu birkaç katakulli ile kandırdı." -A. Gündüz.

Türkçe - İngilizce

katakulli anlamı
isim
1) fiddle

katakulli eş anlamlısı

düzen
is. 1. Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. 2. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. 3. Yerleştirme, tertip: "Evin en bozuk düzeninde bile hastalığa mahsus birtakım aletler vardır." -R. N. Güntekin. 4. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. 5. mec. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. 6. mec. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. 7. mec. Dolap, hile: "Hile, düzen dağarcığından elbette yeni bir şey bulup çıkaracak." -E. E. Talu. 8. müz. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. 9. top. b. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri: "Orta hâlli ailelerin kurduğu bu düzende herkesin bacası tüten, kapısı çalınan bir evi var." -N. Meriç. 10. hlk. Alet edevat takımı. 11. hlk. Bez dokuma tezgâhı.
oyun
is. 1. Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence: Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur. 2. Kumar: "Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar." -P. Safa. 3. Şaşkınlık uyandırıcı hüner: Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu. 4. Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi. 5. Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü: Zeybek oyunu. "Büyük annem yeni dansları eski kabakçı Arapların oyunu kadar bile güzel bulmuyor." -H. E. Adıvar. 6. Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes. 7. Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma: Olimpiyat oyunları. Akdeniz oyunları. 8. sp. Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket. 9. sp. Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç. 10. mec. Hile, düzen, desise, entrika: "Atatürk hiçbir zaman onların oyununa kanmış değildir." -H. Taner.
tuzak
is. 1. Kuş veya yaban hayvanlarını yakalamaya yarayan araç veya düzenek. 2. mec. Birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için kurulan düzen, komplo: "Onun bana gönderdiği mektuplar filan hep tuzak, hep birer şantajdan ibaretti." -O. C. Kaygılı.
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.