Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

düzen ne demek?

 - 15 sözlük, 35 sonuç.

BSTS / Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu

düzen anlamı
bakınız» yerleşim

BSTS / Bilişim Terimleri Sözlüğü

düzen anlamı İng. order Fr. rangement
Öğelerin, belirlenmiş kurallara göre yerleşim durumu. Sıra kavramının tersine, her düzen doğrusal olmak zorunda değildir.

BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü

düzen anlamı İng. order Osm. nizam Alm. Ordnung Fr. ordre
1- Bir çok öğenin, içinde her birinin belli bir yeri bulunan bir birlik kurmak üzere az ya da çok sağlam bir biçimde bir araya konuluşu. 2- Bir çokluğun bir ereğe, bir amaca göre sıraya konuluşu. 3- (Toplumsal alanda) Yurttaşların uyması gereken kurallar toplamı; yurttaşların bu kurallara uyması durumu. 4- (Siyasada) Toplumsal yaşama ilişkilerinin bir halkın özniteliğine uygun olarak hukuk temelleri üzerine kurulması.

BSTS / Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü

düzen anlamı Alm. Ordnung Fr. ordre
(Resim, Heykel, Mimarlık) 1. Sanat yapıtında öğelerin dengeli kompozisyonu. 2. Yunan mimarlığında Dor, İyon ve Korent tapınak üslûpları için kullanılan sözcük.

BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü

düzen anlamı İng. order Osm. nizam, tertip Alm. Ordnung Fr. ordre
Bir özdeği ya da dizgeyi oluşturan atomlar, moleküller gibi altkümelerin belli koşullar Altında, doğa yasalarına uygun olarak birbirlerine göre dizilişlerine verilen genel ad.

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

düzen anlamı
nizâm. ~ kuralı: nizâmî hüküm.

BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü

düzen anlamı İng. order Osm. tertip Fr. ordre
yapıcılık: 1-Bir yapının bölümlerinin uyumlu, düzgün bir bütün oluşturacak biçimde bağdaştırılması 2- Çıkıntılı kısımların, özellikle sütunlarla saçaklığın değişik yapı biçemlerini belirleyen yerleştirme biçimi.

BSTS / Viroloji Terimleri Sözlüğü

düzen anlamı İng. order
Sınıflandırmada üst aile, order.

BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü

düzen anlamı Osm. intizam Fr. ordre
Yazılacak, söylenecek düşünlerin, aralarındaki ilişkilerin gerektirdiği biçimde sıraya konulması; bu sıralama sonunda sağlanan durum.

BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü

düzen anlamı İng. order Osm. nizam
Soru ya da sınarlardan oluşan bir gözlem aracında belli kural ya da nicelemelere göre elde edilen dizim.

BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü

düzen anlamı
Peşkir dokuma tezgâhı. (*Gerze -Sinop)

Güncel Türkçe Sözlük

düzen anlamı
is. 1. Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. 2. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. 3. Yerleştirme, tertip: "Evin en bozuk düzeninde bile hastalığa mahsus birtakım aletler vardır." -R. N. Güntekin. 4. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. 5. mec. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. 6. mec. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. 7. mec. Dolap, hile: "Hile, düzen dağarcığından elbette yeni bir şey bulup çıkaracak." -E. E. Talu. 8. müz. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. 9. top. b. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri: "Orta hâlli ailelerin kurduğu bu düzende herkesin bacası tüten, kapısı çalınan bir evi var." -N. Meriç. 10. hlk. Alet edevat takımı. 11. hlk. Bez dokuma tezgâhı.

Tarama Sözlüğü

düzen anlamı
1. Akort. 2. Tertip, nizam, intizam. 3. Tedbir. 4. Ev bark. Tıynet, yaradılış, 6. Takım

Türkçe - İngilizce

düzen anlamı
isim
1) order
2) layout
3) system
4) scheme
5) arrangement
6) regularity
7) regulation
8) formation
9) harmony
10) regime
11) array
12) trim
13) disposition
14) orderliness
15) convention
16) disposal
17) contexture
18) coordination
19) cosmos
20) method
21) right
22) get-up
23) make-up

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

düzen anlamı
Ova, kır, düzlük yer

*Bozkır -Konya

düzen anlamı
Alet edevat takımı.

*Dinar köyleri, Bayat *Emirdağ -Afyon
Körküler *Yalvaç, Yassıviran *Senirkent, *Eğridir köyleri -Isparta
Navlu *Yeşilova -Burdur
İğdir, Işıklar *Çivril, *Çal -Denizli
*Bozdoğan -Aydın
Tepeköy *Torbalı -İzmir
-Manisa
Demirkapı *Susurluk -Balıkesir
-Kütahya
-Bilecik
Tokat, Bozan -Eskişehir
*Akyazı çevresi -Kocaeli
-Bolu
Kuruçay *Çubuk, Akdoğan *Kızılcahamam, Çanıllı*Ayaş -Ankara
Bahçeli *Bor -Niğde
Tömek, *Ermenek -Konya
*Milas -Muğla
*Lüleburgaz -Kırklareli

düzen anlamı
Bez dokuma tezgâhı.

Honaz -Denizli
-Kütahya
*Kandıra -Kocaeli
Arıkçayırı *Göynük -Bolu
Kayalar göçmenleri -İstanbul
Burunkaya, Yakademirciler, Çayır, Aliköy *Çaycuma -Zonguldak
*İnebolu -Kastamonu
-Sinop
-Samsun
*Şebinkarahisar, -Giresun
Fırnıs -Maraş
Ağrakos *Suşehri -Sivas
*Keskin -Ankara
Paşaköy *İpsala -Edirne
-Kırklareli

düzen anlamı
Ev bark.

Saray *Kurşunlu -Çankırı

düzen anlamı
1. Yüksek dağların tepelerindeki düzlükler. 2. Dağların az meyilli olan yüzeyleri. 3. İki tepe arasındaki düz yerler, vadi. 4.bakınız» düz(III).
düzen anlamı
Taştan duvar örülürken, düzgün olması için en üst sıraya konulan çok yassı taşlar.

-Tokat
*Bor -Niğde

düzen anlamı
1.bakınız» düzen takan-ı. 2. Ufak tefek öte beri. 3. Çeyiz. 4.bakınız» düzgün(I). 5. Elbise. 6. Giyiniş. 7. Süs.
düzen anlamı
Alış veriş.

*İzmit -Kocaeli

düzen anlamı
Dalyanlarda kullanılan sırma tel.

-Çanakkale

düzen anlamı
Tahıl yeşerdikten sonra hafifçe sulama.

Hacar -Gaziantep

düzen anlamı
Küllü su.

Alâettin *Acıpayam -Denizli

düzen anlamı
Eşya, ev eşyası

-Bilecik

düzen anlamı
Plan, tasarı

Aslanköy *Mersin -İçel

düzen anlamı
Geçim, uyuşma

Yassıviran *Senirkent, *Eğridir köyleri -Isparta
Tokat, Bozan -Eskişehir
*Zile -Tokat
*Refahiye çevresi -Erzincan
Bahçeli *Bor -Niğde
*Ermenek -Konya
Kalkan *Kaş -Antalya
*Lüleburgaz -Kırklareli

düzen anlamı
Gelin elbisesi

Reşadiye, Hisarcık, Kelgin -Kayseri

düzen anlamı
1. Atölye. 2. Tezgâh.
düzen anlamı
Gelin giysisi.

Sivas
Kayseri

düzen anlamı
Düzen, düzgünlük

Diyarbakır

düzen anlamı
Düzen, tertip, nizam; düzene binmek

Erzurum

düzen anlamı
< ET tüzün: düzen; tertip; nizam. || düzene binmek: yoluna girmek
düzen anlamı
Dalavere, oyun

Kars

düzen eş anlamlısı

akort
is. 1. müz. Bir çalgıda doğru ses vermesi için yapılan ayar, düzen. 2. müz. Armoniyi sağlayan seslerin birleşmesi. 3. mec. Uyum.
dolap
is. 1. Genellikle tahtadan yapılmış, bölme veya çekmelerine eşya konulan kapaklı mobilya: "Hemen aynalı dolabını açtı, en iyi çarşafını çıkararak acele giyinmeye başladı." -P. Safa. 2. Dönerek çalışan ve özellikle su çeken düzen: Kuyu dolabı. 3. Dönme dolap. 4. İstanbul bedesteninde dükkân: Bedestende iki dolap tutuyor. 5. tiy. Orta oyununda sahnede dükkân veya ev olarak kullanılan dekor. 6. mec. Düzen: Çevrilen dolabı sezdi.
hile
is. (hi:le) 1. Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, desise, entrika: "Gayet basit bir hile ile, saflığından istifade ederek işi başardı." -R. H. Karay. 2. Çıkar sağlamak için bir şeye değersiz bir şey katma: Bu sütte hile var.
komplo
is. (ko'mplo, l ince okunur) Düzen: "Komplo keşfedilerek isyanın önü alınmıştır." -F. R. Atay.
konsept
is. 1. fel. Kavram. 2. Anlayış, görüş. 3. Tarz. 4. Düzen.
nizam
is. (niza:mı) 1. Düzen: "Evin nizamında Türk kadınlarının vakur zarafeti göze çarpar." -O. S. Orhon. 2. Kural: "Şimdi, eski sıralar bozuldu, yeni sıralar, yeni nizamlar gelinceye kadar böyle olacak!" -M. Ş. Esendal.
rejim
is. 1. Yönetme, düzenleme biçimi, düzen: "Hiç kimse Türkiye'de normal, sürekli ve dengeli bir basın rejimi yaşamış olduğunu iddia edemez." -B. Felek. 2. Diyet: "Sıkı bir rejim takip etmelidir." -R. H. Karay. 3. Bir devletin yönetim biçimi: "Birinci Dünya Harbi'nden beri dünyanın temellerini sarsan totaliter rejimlerin hiçbiri lehinde beyanatta bulunmuş değildir." -H. E. Adıvar. 4. coğ. Akarsu debisinin yıl boyunca gösterdiği değişikliklerin tümü.
sistem
is. 1. Düzen: "Açıklamasının arkasına yeni bir ücretlendirme sistemi getirdiğini ekledi." -L. Tekin. 2. Bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni: "Servet, nasıl kazanılmış olursa olsun, onun kontrolüne girecek rejim ve sistem memleketi mahvedecektir." -H. E. Adıvar. 3. Yol, yöntem: Eski bir sistem. 4. Bir aracı oluşturan düzen, düzenek, tertibat: Fren sistemi. 5. Model, tip: "... son sistem, pırıl pırıl bir rotatif almışlar." -Y. Z. Ortaç. 6. fel. Dizge.
tertip
is. 1. Uygun bir sıraya, düzene koyma, sıralama. 2. Düzenleniş, sıralanış biçimi, kombinasyon: Mutfağın yeni tertibi güzel olmuş. 3. Düzenleme: "Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş." -Atatürk. 4. tıp Doktorun hastaya verdiği ilaç düzeni. 5. Dizgi. 6. mec. Hile, düzen, komplo. 7. ask. Askere alınma dönemi.
uyum
is. 1. Bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk: "Gerçekten de sonsuz bir sessizlik, bir uyum, bir şiir sarmıştı ortalığı." -N. Araz. 2. Toplumsal çevreye veya bir duruma uyma, uyum sağlama, intibak, entegrasyon. 3. biy. Bir cismin görüntüsünü tam ağ tabaka üzerine düşürebilmek için göz merceğinin dışbükeylik derecesini çoğaltıp azaltması olayı, mutabakat. 4. dil b. Ortak özellikleri açısından sesler arasındaki uygunluk, harmoni.
yerleştirme
is. 1. Yerleştirmek işi: "Sözünü ettiği her hayvanı bu sınıflardan birine yerleştirmeye eğilimlidir." -N. Uygur. 2. Yurtlandırma, iskân.

"düzen" için örnek kullanımlar

İnanılmaz bir düzen, konformizm ve konvansiyonalite içinde yaşıyoruz.
Incredible layout, conformism and live in konvansiyonalite.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Ailevi bütünlük olmadığı için zihnimde de bir düzen oluşamamıştı.
Oluşamamıştı order in mind for that family unity.
Kaynak: kadinhaberleri.com
Kimi zamanda yabancı egemen güçlerin düzen ortağı olarak ortaya çıktı.
Some foreign sovereign powers also emerged as a partner in order.
Kaynak: habergazete.com
Şifo Mehmet mükemmel bir düzen ve huzur katmış Antalyaspor'a.
Antalyaspor has added chiffon Mehmet perfect order and harmony.
Kaynak: fanatik.com.tr
Nedir ön düzen açıları: toe in açısı tekerleklerin hareket yönünde üstten bakılınca ön kısımları ile arka kısımları arasındaki ölçü
Kaynak: Otomobil ön düzen açıları
Şiir, dil in anlam, ses ve ritim öğelerini belli düzen içinde kullanarak; bir olayı ya da bir duygu sal ve düşünsel deneyimi yoğunlaşmış
Kaynak: Şiir
Punk rock , düzen karşıtı bir rock müzik türü. Punk kültürü , punk rock'a dayalı bir altkültür. Punk ideolojisi , punk alt kültürünün
Kaynak: Punk
Anlayamadığımız düzen hali. Görebildiğimiz kadarı ise kozmos. Düzensizlik hali. Düzensizlik yaymak isteyen güç. Kaos teorisi , bir
Kaynak: Kaos
Abdest, Müslüman ların, namaz gibi belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme
Kaynak: Abdest
Themis, Yunan mitolojisi nde Uranüs ve Gaia 'nın kızı olan adalet ve düzen tanrıçasıdır. İlahi adaletin tecessümüdür. Babaları Zeus olan
Kaynak: Themis
bugüne kadar genel veya özel bir isim almamışsa da, genellikle sosyalist politik görüşlü insanların istediği düzen biçiminin bir parçasıdır.
Kaynak: Antikapitalizm
Yöntem, düzen, tarz, usul. Metod Etüdü , daha kolay, ucuz ve etken yöntemlerin geliştirilmesi amacıyla mevcut yolların sistematik
Kaynak: Metod
Emmanuel Le Roy Ladurie (1929- ) Çalışmalarını esasen eski düzen de (ancien regime) köylülerin tarihini temel alarak, Languedoc üzerine
Kaynak: Emmanuel Le Roy Ladurie
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.