Sow ile Ziegler arka arkaya oynayınca
kavram kargaşası yaşıyor.
Sow confusion you play back to back with the Ziegler lives.
Kaynak: aksam.com.trBu
kavram yerleştiği için bundan dolayı da şiddet artabiliyor.
This concept has settled so may increase the violence.
Kaynak: diyarbakirsoz.comVeya tam tersi… Düzgünlük göreceli bir
kavram sonuçta.
Smoothness is a relative concept, and vice versa ... after all.
Kaynak: haberler.comTurizmde birbiri ile çok alakalı iki adet
kavram mevcut.
Present two concepts with each other very relevant to tourism.
Kaynak: turizmhaberleri.comVarlık, felsefe nin temel
kavram larından birisidir. Var olan ya da varolduğu söylenen şey , varlık kavramının içeriğini oluşturur.
Kaynak: VarlıkBu
kavram ile gönüllülük temelinde, kaynakların, yeteneklerin ve hizmetlerin tarafların ortak yararını gözeterek kullanılması savunulur.
Kaynak: Karşılıklı yardımlaşma (kavram)Resim, herhangi bir yüzey üzerine çizgi ve renk lerle hatta günümüzde
kavram sal bir boyut ta ele alınması açısından hemen her tür
Kaynak: ResimSözcük çoğunlukla insan sayısını belirleyen bir
kavram olarak kullanılır. Nüfus bir ülkede, bir bölgede,bir evde belirli bir anda
Kaynak: Nüfusmodern düşünceye ve kültüre ait temel
kavram ve perspektiflerin sorunsallaştırılmasıyla ve hatta bunların yadsınmasıyla birlikte yürütülmektedir.
Kaynak: PostmodernizmHürriyet kelimesiyle bağlantısı olan birçok
kavram Türkçede vardır. Bunları şöylece sıralanabilir: Hürriyet (felsefe) Hürriyet gazetesi
Kaynak: HürriyetSiyasal şiddet siyasal bir
kavram olarak terörün diğer adıdır. Terör siyasal
kavram olarak siyasal şiddet olarak ta geçer. Bir halkın
Kaynak: Siyasal şiddetAkıl (Arapça : عقل), felsefe de
kavram oluşturma ve bunlara göre hükmetme kapasitesidir. Bugün Batı'da bu
kavram ı, büyük ölçüde aklı
Kaynak: Akıl