Yüzlerce göçmenin Yunanistan ve İtalya'ya gitmesine
aracılık etmiş.
Hundreds mediated by immigrants to go to Greece and Italy.
Kaynak: haberekspres.com.trAracılık için adet olan hakkı vermek isterken, vekil onu almak istemez.
While trying to give the right to an intermediary which was a proxy does not want to take it.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr ve fuhuşa
aracılık ettiği belirlenen eşi Aynur Ö., gözaltına alındı.
and his wife, Aynur O. designated as an intermediary for prostitution., was taken into custody.
Kaynak: haber.stargazete.comAllah razı olsun.
Aracılık edenlere de çok teşekkür ediyorum.
God bless you. Agency would like to thank to those.
Kaynak: haber7.comW ve Z bozonları, zayıf etkileşim e
aracılık eden temel parçacık lardır. Bu bozon ların keşfi parçacık fiziği nin Standart Model i için
Kaynak: W ve Z bozonlarıLDL reseptörü kolesterol zengini LDL 'nin endositoz una
aracılık eden bir reseptör protein dir. Hücre yüzeyinde bulunan bu reseptör, LDL
Kaynak: LDL reseptörüBroker, alım ve satım işlemlerine belli bir komisyon karşılığı
aracılık eden, işlemleri kendi adına ancak taraf olduğu kişi veya kurumlar
Kaynak: BrokerÇöpçatan, Evlenmelerde
aracılık eden kimse. Çöpçatan (oyun), Thornton Wilder 'ın yazdığı oyun. Özgün adı The Matchmaker Çöpçatan (film,
Kaynak: Çöpçatan (anlam ayrımı)Medyum , Ruh ötesi iletişim kurma deneylerinde, ruhlarla insanlar arasında
aracılık ettiğini ileri süren kimse (TDK) Medyum , Stephen
Kaynak: Medyum (anlam ayrımı)işletmeyi ilgilendiren akitlerde
aracılık etmeyi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinmiş kimse ya da faaliyet konusu bu olan kuruluş.
Kaynak: AcenteTeknik olarak düşünüldüğünde, gluonlar vektör ayar bozonu durlar ve güçlü etkileşimde
aracılık ederler. taşırlar ve sadece
aracılık etmekle
Kaynak: GluonGünümüzde emlakçılar emlak alım-satımı, kiralaması gibi işlerle daha yoğun uğraşmakla beraber pek çok çeşitli işlemlerede
aracılıkKaynak: Emlakçırağmen, girdi-çıktı, bellek atama gibi donanım fonksiyonları için uygulama programları ve bilgisayar donanımı arasında
aracılık görevi yapar.
Kaynak: İşletim sistemiBorsa arz-talep şeklinde - komisyoncunun
aracılık yapmasıyla - piyasa koşulları ile birlikte işler ve fiyatların (kur ların) resmi olarak
Kaynak: BorsaBu işlem iki diğer RNA türünü daha gerektirir: taşıyıcı RNA (tRNA) kodonun tanınmasına
aracılık eder ve ona karşılık gelen amino asiti
Kaynak: Mesajcı RNAolabilmesi için üç temel öğe gereklidir: Bir söylevci, bir dinleyici ve bunların düşündüklerini ve görüşlerini iletebilmelerine
aracılık eden bir dil.
Kaynak: RetorikKan Bankası internet üzerinde yayın yapan, ihtiyacı olanlara kan sağlanmasına
aracılık eden bir web sayfasıdır. Genel bilgiler
Kaynak: Kan Bankası (web sitesi)(monism) ile Empedokles 'in çokçuluğu (pluralism) karşısındaki
aracılık girişimleri sonucu, "Atom veya bölünmeyen öz" teorisi ile ünlenmiştir
Kaynak: Demokritosİlk olarak 1964'te Lockheed 'in Hercules uçaklarının Suudi Arabistan'a satışı için yaptığı silah satışında
aracılık ile komisyon kazandı
Kaynak: Adnan KaşıkçıSatıcı ve alıcı arasında, ürünü sitesinde yayınlayarak,
aracılık etmektedir. Satılacak ürün için önce listeleme parası ve eğer ürün
Kaynak: EBayda kaçınılmaz olarak siyasî
aracılık gibi alanlara yayılan güçlü ve etkin bir devlet kurumu olması yönünde çok sayıda reforma imza atmıştır.
Kaynak: Sejanus