Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kelete anlamıVücut yapısı gösterişsiz, kaba
İncekum *Silifke -İçel
kelete anlamıÇirkin, kötü.
*Ermenek -Konya
kelete anlamı
1. Çuval. 2. Koyun derisinden yapılan torba, dağarcık.
kelete anlamı
1. Hemen kullanılmak için öğütülen az ölçüde buğday, tahıl. 2. Değirmencinin öğüttüğü undan aldığı pay, supayı. 3. Ölçek : Değirmene beş kelete buğday götürdüm. 4. Küçük harman.
kelete anlamı1. Zayıf, cılız hayvan. 2.bakınız»
keleş(I)-3. 3. Çürük, işe yaramaz şey. 4.bakınız»
keleş(I)-4.
kelete anlamıAyakkabı çekeceği.
Salman, *Akkuş, Key *Ünye -Ordu
Telin *Gürün -Sivas
kelete anlamıÇamaşır yıkanırken komşudan yıkanmak için gelen birkaç parça çamaşır.
Alişar köyü *Merzifon -Amasya
kelete anlamıToprağı az olan çiftçi.
-Adana
kelete anlamı
1. Önemsiz nesne, ufak tefek. 2. Küçük parça, artık: Bu kumaş kelete kalmıştı, çocuğa yaptım. 3. Önemsiz söz.
kelete anlamıKüçük çuval.
Afşar, Pazarören *Pınarbaşı Kayseri
kelete anlamıÇuval
Adana, Osmaniye