Gidip neden beni
kendi mevkimde oynatmıyorsun dedim ama cevap veremedi.
Caused me to go and I said, but I could not answer their mevkimde oynatmıyorsun.
Kaynak: goal.comÇünkü Fenerbahçe'nin artık
kendi içerisinde bir tutarlılığı var.
Because there is a consistency in Fenerbahçe's no longer your own.
Kaynak: bbc.co.ukBu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin
kendi görüşleridir.
Read the comments people express their opinions on these pages.
Kaynak: hurriyet.deEfes ne zaman biraz ivme kazansa
kendi hataları aşağı çekti oyunu.
Ephesus, when I pulled them down to their own mistakes wins the game a little momentum.
Kaynak: spor.gazetevatan.comKendi kendini üretim bir şeyin
kendi kopyasını çıkartabileceği her hangi bir süreçtir. Biyolojik hücreler , uygun koşullar altında, hücre
Kaynak: Kendi kendini üretim kişinin
kendi sesiyle içinden
kendi duyduğu şekilde
kendi sesini
kendi ses tonu veya farklı bir ses tonuyla zihninde hayal gücüyle
Kaynak: İç ses, İç monolog (psikoloji)Bağımsız rock ya da Indie rock,
kendi deneysel müzik lerini yapıp, herhangi bir plak şirketinin himayesine girmeden
kendi yöntemleriyle
Kaynak: Bağımsız rockveya Weblog (Ağ kütüğü) teknik bilgi gerektirmeden,
kendi istedikleri şeyleri,
kendi istedikleri şekilde yazan insanların
Kaynak: BlogÖzeğitimcilik, (Autodidacticism)
kendi kendine eğitim demektir. veya kurumsal bir eğitim yerine veya çoğunlukla
kendi kendini eğiten kişidir.
Kaynak: ÖzeğitimcilikSelf determinasyon (
kendi geleceğini belirleme (tayin) hakkı ya da TDK (Türk Dil Kurumu) tarafından önerilen karşılığıyla Öz belirtim
Kaynak: Self determinasyonVicdan , kişinin
kendi niyeti veya davranışları hakkında
kendi ahlaki değerlerini temel alarak yaptıklarını veya yapacaklarını ölçüp
Kaynak: VicdanÇanakkale, kuzeybatı Anadolu'da,
kendi adıyla anılan boğaz ın kıyısında yer alan kent, Çanakkale ili 'nin merkez ilçesi. Çanakkale Merkez
Kaynak: ÇanakkaleTöz, değişen yüklemlere desteklik eden değişmez gerçeklik;
kendi kendisiyle,
kendi kendisinde var olan anlamındaki felsefe kavramı.
Kaynak: Töz