kepaze ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
kepaze anlamı
sf. (kepa:ze) 1. Niteliksiz, değersiz: "Hele o İspanyol nezlesi, illetlerin en kepazesi..." -H. R. Gürpınar. 2. Utanmaz, rezil: "Bu oğlan bir kadın seviyor, çok uygunsuz, kepaze bir kadın." -H. R. Gürpınar. 3. Gülünç. 4. is. esk. Talim yaparken kullanılan gevşek ok yayı.
sf. (kepa:ze) 1. Niteliksiz, değersiz: "Hele o İspanyol nezlesi, illetlerin en kepazesi..." -H. R. Gürpınar. 2. Utanmaz, rezil: "Bu oğlan bir kadın seviyor, çok uygunsuz, kepaze bir kadın." -H. R. Gürpınar. 3. Gülünç. 4. is. esk. Talim yaparken kullanılan gevşek ok yayı.
Türkçe - İngilizce
kepaze anlamı
sıfat
1) infamous
2) scandalous
3) vile
4) shameful
sıfat
1) infamous
2) scandalous
3) vile
4) shameful
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kepâze anlamı
Kepaze
Kepaze
Uşak
kepaze eş anlamlısı
değersiz
sf. Değeri olmayan veya değeri çok az olan, önemsiz, kıymetsiz, naçiz: "Peki öyleyse neden söz vermeyi değersiz bulmuşuz?" -N. Uygur.
sf. Değeri olmayan veya değeri çok az olan, önemsiz, kıymetsiz, naçiz: "Peki öyleyse neden söz vermeyi değersiz bulmuşuz?" -N. Uygur.
gülünç
sf. Güldürücü, tuhaf, komik: "Yüksek sesle doğruluktan bahsetmeye kalkmak gülünç bir şey olurdu." -R. N. Güntekin.
sf. Güldürücü, tuhaf, komik: "Yüksek sesle doğruluktan bahsetmeye kalkmak gülünç bir şey olurdu." -R. N. Güntekin.
niteliksiz
sf. 1. Ayırt edici özelliği olmayan, basit, düz. 2. Nitelik bakımından üstün olmayan, kalitesiz.
sf. 1. Ayırt edici özelliği olmayan, basit, düz. 2. Nitelik bakımından üstün olmayan, kalitesiz.
rezil
sf. Alçak, aşağılık: "Ah, seni serseri, rezil, alçak seni! Demek bana başkaldırıyorsun!" -N. Hikmet.
sf. Alçak, aşağılık: "Ah, seni serseri, rezil, alçak seni! Demek bana başkaldırıyorsun!" -N. Hikmet.
utanmaz
sf. Utanması olmayan, sıkılmaz, yüzsüz, arsız: "Utanmazlık siyasetinin veya utanmaz siyasinin önünde sonunda foyası meydana çıkar." -B. Felek.
sf. Utanması olmayan, sıkılmaz, yüzsüz, arsız: "Utanmazlık siyasetinin veya utanmaz siyasinin önünde sonunda foyası meydana çıkar." -B. Felek.
"kepaze" için örnek kullanımlar
Rezil federasyonun, kepaze icraatlarının, yüz karası sonucu.
The infamous federation acts of vile, as a result of a disgrace.
Kaynak: spor.mynet.comO Ses Türkiye'de sahne alarak şarkı söyleyen Hülya Avşar, şarkının sözlerini unuttu… Canlı yayında rezil kepaze oldu.
He took the stage singing voice in Turkey Hulya Avsar, the infamous infamous lyrics of the song was forgotten ... Live on the air.
Kaynak: beyazgazete.comYaylar yapılışına göre tımanlı veya sağınlı; kullanılma sahalarına göre de tirgeş , menzil , peşrev (pişrev), kepaze , hedef ve savaş
Kaynak: Yay (silah)
Kaynak: Yay (silah)
Yine müslüman evlâdı kan ağlamaya kafir düzen tarafından soyularak, en müstehcen ve kepaze kılıkta teşhir edilecektir. Bin yıllık mübarek
Kaynak: Çorum Olayları
Kaynak: Çorum Olayları
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
