Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kırpmak ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

kırpmak, -ar anlamı
(-i) 1. Parçalara ayırmak, kesmek, kırkmak. 2. Göz kapaklarını açıp kapamak, kıpmak: "Az lakırtı söyler, sık ve siyah kaşlarının Altında asla kırpmadığı iri, parlak, sabit ve siyah gözlerini hep önüne dikerdi." -Ö. Seyfettin. 3. (-den) mec. Kesinti yapmak, tutumlu davranmak: "Her hafta bu dergileri alabilmek için küçücük gündeliğimden bir parçasını, öğle yemeklerinden kırparak biriktiririm." -Y. Z. Ortaç.

Türkçe - İngilizce

kırpmak anlamı
fiil
1) crop
2) wink
3) clip
4) blink
5) bat
6) shear
7) cut
8) pare
9) retrench
10) shave

kırpmak eş anlamlısı

kesmek
(-i) 1. Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak: İpi kesmek. 2. Dibinden ayırmak: Ağaçları kesmek. Dalları kesmek. 3. Düzgün parçalara ayırmak: Eti kesmek. Patatesi kesmek. 4. Kesici bir araçla yaralamak: "Nasıl sol elimle sağ elimi kesip biçeceğim?" -R. N. Güntekin. 5. (nsz) Ucunu almak: Saç kesmek. Tırnak kesmek. 6. (nsz) Hayvanın başını gövdesinden ayırmak, boğazlamak: Koyun kesmek. Tavuk kesmek. 7. Son vermek, gidermek: Bu ilaç baş ağrısını keser. 8. Ara vermek: "Bu üç zavallı bizden rahatsız oldular ve derslerini keserek çekildiler." -M. Ş. Esendal. 9. Bir şeyden yoksun bırakmak, vermemek: Yardımı kestiler. Ücreti ödemeyince telefonu kestiler. 10. Akımı durdurmak: "Şimdi belediye ile anlaşamayan müteşebbis cereyanı kesmiş." -S. F. Abasıyanık. 11. Belirtmek, kararlaştırmak: Gününü daha kesmedik. 12. (-den, nsz) Verilecek şeyin bir bölümünü alıkoyup vermemek: Ücretinden beş lira kesmişler. 13. Para basmak. 14. Azaltmak, güçleştirmek: Rüzgâr geminin yolunu kesiyor. 15. İskambil kâğıtlarında destenin üzerinden bir bölümünü kaldırıp öte yana koymak. 16. Geçişi önlemek: Yolu kesmek. 17. (nsz) Susmak: Kes artık yeter! 18. Hasta organı ameliyatla almak. 19. Bölmek, ayırmak: Bulvarı kesen küçük sokaklardan biri. 20. Yazıyı, filmi kısaltmak. 21. (nsz) argo Uydurmak, yalan söylemek. 22. Rüzgâr, soğuk vb. çok etkili olmak: Rüzgâr yüzümü kesiyor. 23. mec. Birini yermek, kötülemek. 24. mec. Karşı cinsten birisini sürekli olarak süzmek, dikkatli bir biçimde bakmak. 25. mec. Vahşice öldürmek. 26. sp. Oyuncuyu takım kadrosuna almamak.
kıpmak
(-i) Göz kapaklarını çabucak açıp kapamak, kırpmak.

"kırpmak" için örnek kullanımlar

Chopper kelimesi ise kesmek kırpmak biçmek anlamına gelmektedir. Ayrıca bir helikopter in pervanesinin çıkardığı chop chop chop sesininde
Kaynak: Alçak motosiklet
şişman olduklarını eğer bu tipe uygun değilse dolandırıcıların bir çoğunun gözlerini kırpmak gibi çeşitli tiklere sahip olduğu sonucuna varmıştır.
Kaynak: Cesare Lombroso
Kısa aralıklar, nefes almak , göz kırpmak veya nabız gibi fizyoloji k periyotlar tarafından ölçülür. Birim zaman, olimpiyat (dört yıllık
Kaynak: Birim zaman
Ayrıca sürüler halinde yaşadıkları ön görüsü de mevcuttur Dinozor, burnu önünde bitkileri kırpmak için uygun küçük bir gaga ve çiğnemesini
Kaynak: Dryosaurus
Kültür : İşmar : Göz kırpmak,işaret etmek. Kahan : Bostanda yetişen bitkilerin ilk çapalanması,yaban otlarının ayıklanması. Kancık : Dişi köpek
Kaynak: Günbahçe, Divriği
Poster boyutunda büyük baskılar yapmak veya görüntüleri baskı için gereken ayrıntıların hiçbirini kaybetmeden kırpmak isteyen kişiler için
Kaynak: Canon EOS 550D
Kültür : İşmar : Göz kırpmak,işaret etmek. Kahan : Bostanda yetişen bitkilerin ilk çapalanması,yaban otlarının ayıklanması. Kancık : Dişi köpek
Kaynak: Bahçeli, Divriği
küçük sepet Gıran: kır, güneşe dönük alanlar, tarlalar Gırkmak: kırpmak kesmek Gıymık: odundan çıkan küçük parça Girebi: küçük balta Gocuk
Kaynak: Esenkale, Ünye
Bu duruma, konuşan kişinin dikkatini çekmek için göz kırpmak, kollarını hızlı hızlı sallamak ve konuştuğu kişinin ona parmaklarıyla
Kaynak: İletişim
Güneşin doğması İbicek : Kura İşmar : Göz kırpmak,işaret etmek Kahan : Bostanda yetişen bitkilerin ilk çapalanması,yaban otlarının
Kaynak: Yazı, Divriği

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.