konfor anlamı
is. Günlük hayatı kolaylaştıran maddi rahatlık: "Fazla konfor temin edemezsek kusurumuza bakmazlar." -R. N. Güntekin.

konfor anlamı
isim
1) comfort
2) ease
3) cosiness

konfor anlamı Fr.confort
Günlük hayatı kolaylaştıran maddi rahatlık: § "Zengin ve medeni bir insan, herhâlde rada konforun azamisini temin etmiştir." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 63. § "Konforlu oteller, dingin koylar, deniz havuzcukları, kayalıklar" -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 17. § "Seyahatlerde amelidir ve bir bavul içinde, en iptidai memleketlere "konfor" taşımasını bilir." -Peyami Safa, Bir Akşamdı, 210. § "Çankaya'daki taşıtların modernlik, konfor ve sürat derecesi bir baremin rütbeleri gibi makamların yüksekliğine göre kademelenmişti." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar III, 56. § "Ben artık modern adamı, modern mimariyi modern konforu seviyorum." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri ayarlama Enstitüsü, 56. § "Konfor, yani aradığını elinin altında bulmak, rahatlığı sağlayacak şeyleri hazır görmek mümkün." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 327. § "Doktor odasının büyük ampulü ve küçük konforu beni birkaç dakika aldatıyor." -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 179. § "Tatbikî ilimler insan konforunu geniş ölçüde arttırır." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 101. § "Büyük, kaloriferli bir apartmana taşınır, parkeleri cilalı, ışıkları gizli, konforu her bakımdan Tamam." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 97.