doğrulamak (-i) 1. Bir şeyin doğru olduğunu ortaya koymak, desteklemek, gerçeklemek, teyit etmek, tasdik etmek:
"Ağzı kilitli halktan ve senden başka beni doğrulayan yok." -N. F. Kısakürek. 2.
fel. Bir önermenin doğruluğunu veya yanlışlığını belirlemek amacıyla olayları inceleyip araştırmak.
geçerlemek (-i) Geçerliğini sağlamak, onaylamak, konfirme etmek.
onaylamak (-i) 1. Yapılan bir işi doğru ve yerinde bularak kabul etmek, tasdik etmek, tasdiklemek:
"Bu kitabın ahlak bozucu olduğunu elbet siz de onaylarsınız." -S. Birsel. 2. Denetlemek, doğrulamak.