Bunu anlayabilmek
onaylamak mümkün değil.
It is not possible to confirm understanding.
Kaynak: timeturk.comAma sistemde yer alan adınıza düzenlenmiş beyanname doğru ise sistemden
onaylamak yerinde olacaktır.
But it is true, the system confirm that the declaration contained on the system will be in place in your name.
Kaynak: ekonomi.bugun.com.trBu sayede mükellef itiraz edebileceği noktalar hariç, nerdeyse bitmiş haldeki beyannamesini
onaylamak ve göndermek imkanına sahip olmaktadır.
In this way, points taxpayer can appeal, except to confirm the declaration form and send it with is almost finished.
Kaynak: ekohaber.com.trFakat İMC Yönetimi, daha ilk aşamada, iş akdi fesihlerini
onaylamak suretiyle, Sendikamızın önerilerini dikkate almadıklarını göstermişlerdir.
However, IMC Management, in the first place, by ratifying the contract of employment fesihlerini, showed that they have not received suggestions from our Association.
Kaynak: odatv.comKamuoyunun baskısı sonucunda, Ulusal Danışma Meclisi'nin daha önce kabul ettiği anayasayı
onaylamak zorunda kaldı. Bağımsızlığını, toprak
Kaynak: Muhammed Ali Şahanlaşmazlığa düştü ve başpsikopos gönderildiği sürgünde öldü. 1282 'de Erik, kilise gücünü büyük ölçüde kısıtlayan kararları
onaylamak zorunda kaldı.
Kaynak: Erik MagnussonLaval, ateşkesi
onaylamak üzere 10 Temmuz 1940'te Vichy'de toplanan Ulusal Meclise, Laval'ın çabalarıyla Pétain'e yeni bir anayasa çıkarma
Kaynak: Vichy FransasıDanimarka'ya katan ve Alman devletleri yle savaşı kaçınılmaz duruma getiren Kasım Anayasası'nı istememesine rağmen
onaylamak zorunda kaldı.
Kaynak: IX. Christian5174 sayılı kanunun 26 ncı maddesindeki belgeleri düzenlemek ve
onaylamak. (Oda üyelerinin üyelik durumları ile ürettikleri veya sattıkları
Kaynak: Develi Ticaret OdasıKitab-ı Mukaddes'teki en eski kullanımlarında sözcük "başka bir konuşmacının sözlerini
onaylamak, aynı fikirde olduğunu belirtmek" için
Kaynak: Âminbütçeleri ve bütçelerin uygulanmasıyla ilgili raporları incelemek ve
onaylamak; eyaletler, özerk bölgeler ve merkeze doğrudan bağlı
Kaynak: Çin Ulusal Halk MeclisiRadyasyon kaynakları ve cihazların bulunduğu laboratuarın, tesislerin planlanması, zırhlanma hesaplarını yapmak, projelerini incelemek ve
onaylamak,
Kaynak: Fizik mühendisliğiSenato 'da çoğunluğu ellerinde bulundurmalarına karşın yasanın onanmasını engelleyemeyen Roosevelt, yasayı isteksizce
onaylamak zorunda kalmıştır
Kaynak: Yansızlık Yasalarıparselasyon plânlarını ve imar ıslah plânlarını aynen veya değiştirerek
onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar plânının yürürlüğe
Kaynak: Adana Büyükşehir Belediyesiparselasyon plânlarını ve imar ıslah plânlarını aynen veya değiştirerek
onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar plânının yürürlüğe
Kaynak: Ankara Büyükşehir BelediyesiAlmanların adaletsiz barış olarak adlandırılan Versailles Antlaşması 'nı
onaylamak gibi sevimsiz bir görevi üstlendi. Şansölye yardımcısı
Kaynak: Gustav BauerSon yıllar ve ölümü : Ahmet'in geçişini
onaylamak oldu. Müktefi, vefatına yakın ağır bir hastalığa yakalandı. Hasta yatağında Halifeliğin
Kaynak: Muktefi (Abbasi)Referandumun pozitif sonuçlanması durumunda meclis ve senato antlaşmayi
onaylamak zorundadirlar. Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler, ek
Kaynak: Lizbon AntlaşmasıSiç meclisi tarafından seçilen Koşkovi starşinalarının
onaylamak. Palanka ve diğer starşinaları, ve bazen askerî görevlileri atamak
Kaynak: Koşovi AtamanUluslararası antlaşmaları
onaylamak ve yayımlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetleri 'nin Başkomutanı olması,
Kaynak: Türkiye Cumhurbaşkanı