kor ne demek?
- 8 sözlük, 18 sonuç.BSTS / Anatomi Terimleri Sözlüğü
kor anlamı Lat.cor
(Anatomi) Kalp.
(Anatomi) Kalp.
BSTS / Veteriner Hekimlik Tarihi ve Deontoloji Terimleri Sözlüğü
kor anlamı
(hlk.) Yoğurt mayası.
(hlk.) Yoğurt mayası.
BSTS / Viroloji Terimleri Sözlüğü
kor anlamı İng. core
Öz yapı.
Öz yapı.
Divanü Lügati't-Türk
kor anlamı
ziyan
ziyan
kor anlamı
yoğurt mayası
yoğurt mayası
Güncel Türkçe Sözlük
kor anlamı
is. 1. İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür veya odun parçası. 2. mec. Büyük acı, üzüntü, sıkıntı, dert: "Kimseye göstermedikleri bir kor yanar içlerinde." -Ç. Altan. 3. sf. mec. Kırmızı renkli: "Gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü, sürmeli." -Y. K. Beyatlı.
is. 1. İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür veya odun parçası. 2. mec. Büyük acı, üzüntü, sıkıntı, dert: "Kimseye göstermedikleri bir kor yanar içlerinde." -Ç. Altan. 3. sf. mec. Kırmızı renkli: "Gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü, sürmeli." -Y. K. Beyatlı.
Kişi Adları Sözlüğü
Kor anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür veya odun parçası. 2. Kırmızı. 3. Sıra, dizi, Altın dizisi. 4. Dere.
Cinsiyet: Erkek
1. İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür veya odun parçası. 2. Kırmızı. 3. Sıra, dizi, Altın dizisi. 4. Dere.
Türkçe - İngilizce
kor anlamı
isim
1) ember
2) coal
3) cinder
isim
1) ember
2) coal
3) cinder
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kor anlamı
1. Sıra, dizi, Altın dizisi. 2. Yapıda aynı boyda taşlardan yan yana dizilerek yapılan bir sıra : Bizim kapı dokuz kordur. 3. Biçilmiş ekin demetlerinin yığın yapmak için kümelenmiş durumu. 4. Odun yığını. 5. Eşyayı üst üste koyarak yapılan düzgün yığın. 6. Satır : Ceza olarak yüz kor yazacaksın.
1. Sıra, dizi, Altın dizisi. 2. Yapıda aynı boyda taşlardan yan yana dizilerek yapılan bir sıra : Bizim kapı dokuz kordur. 3. Biçilmiş ekin demetlerinin yığın yapmak için kümelenmiş durumu. 4. Odun yığını. 5. Eşyayı üst üste koyarak yapılan düzgün yığın. 6. Satır : Ceza olarak yüz kor yazacaksın.
kor anlamı
1. Katır çanı. 2. Köpeklerin boynuna takılan çıngırak.
1. Katır çanı. 2. Köpeklerin boynuna takılan çıngırak.
kor anlamı
Dere.
Dere.
-Erzurum ve çevresi
kor anlamı
Kör.
Kör.
İrişli, Bayburt *Sarıkamış, *Selim, *Ardahan -Kars
Sökün *Silifke -İçel
kor anlamı
Tahıllarda görülen sürme hastalığı.
Tahıllarda görülen sürme hastalığı.
*Hozat -Tunceli
kor anlamı
Sin, gömüt
Sin, gömüt
Bahadırlı *Bayramiç -Çanakkale
Çakır *Şebinkarahisar -Giresun
-Erzurum
-Erzincan
-Sivas
kor anlamı
Kağnı.
Kağnı.
Boyalı, *Sarıkamış Kars
kor anlamı
Yapıda aynı boyda taş ya da tuğlaların yan yana konulmasıyla oluşan sıra, dizi.
Yapıda aynı boyda taş ya da tuğlaların yan yana konulmasıyla oluşan sıra, dizi.
Çorum
kor anlamı
Kör; kapalı; çıkmaz. || kor duman: göz gözü görmiyecek derecede toz; sis; duman vb. || kor olaydım: acıma sözü || kor araba: kağnı arabası
Kör; kapalı; çıkmaz. || kor duman: göz gözü görmiyecek derecede toz; sis; duman vb. || kor olaydım: acıma sözü || kor araba: kağnı arabası
Erzurum
kor anlamı
Kör, ama
Kör, ama
Zonguldak Bartın Karabük
kor eş anlamlısı
dert
is. 1. Üzüntü: "Gündüz ya bir yere sokulup uyur ya sessiz sedasız sokaklarda dolaşır. Fakat akşam oldu mu derdi teper." -H. E. Adıvar. 2. Hastalık: "Hastayım derdime verem diyorlar." -F. N. Çamlıbel. 3. Ağrı. 4. mec. Sorun, kaygı: "Ne var ki dert evin satılması ile bitmeyecekti." -T. Buğra. 5. hlk. Ur: Boynunda dert çıkmış.
is. 1. Üzüntü: "Gündüz ya bir yere sokulup uyur ya sessiz sedasız sokaklarda dolaşır. Fakat akşam oldu mu derdi teper." -H. E. Adıvar. 2. Hastalık: "Hastayım derdime verem diyorlar." -F. N. Çamlıbel. 3. Ağrı. 4. mec. Sorun, kaygı: "Ne var ki dert evin satılması ile bitmeyecekti." -T. Buğra. 5. hlk. Ur: Boynunda dert çıkmış.
sıkıntı
is. 1. İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet: "İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." -P. Safa. 2. Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, mihnet: "Sıkıntı ve ızdırapla sağa sola döndüm." -A. Gündüz. 3. Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı: "İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim." -S. F. Abasıyanık. 4. Bulunmama durumu: "Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi." -İ. O. Anar. 5. mec. Sorun, mesele, sendrom, problem: "Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu." -B. Felek.
is. 1. İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet: "İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." -P. Safa. 2. Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, mihnet: "Sıkıntı ve ızdırapla sağa sola döndüm." -A. Gündüz. 3. Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı: "İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim." -S. F. Abasıyanık. 4. Bulunmama durumu: "Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi." -İ. O. Anar. 5. mec. Sorun, mesele, sendrom, problem: "Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu." -B. Felek.
üzüntü
is. Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür: "Sesinde bir üzüntü hatta bir sitem sezdim." -A. Gündüz.
is. Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür: "Sesinde bir üzüntü hatta bir sitem sezdim." -A. Gündüz.
"kor" için örnek kullanımlar
Günümüz futbolunda kapasitenin açığa çıkması kora kor mücadele ile mümkün.
Possible with today's football capacity to fight cor kora disclosure.
Kaynak: fotomac.com.trHer iki takım da kora kor mücadele etmeye çalıştı.
Both teams tried to fight cor kora.
Kaynak: fanatik.com.trYazarsın bir dilekçe kor yola gidersin.
You will write a petition to the cor go off.
Kaynak: sabah.com.trKayseri Erciyesspor ligin en iyi takımı ve lideri olmasına rağmen biz bu takıma karşıda kora kor futbol oynadık.
Diyarbakirspor leader of the league's best team and although we played football on the team across the kora core.
Kaynak: trtspor.com.trYakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
