asker is. 1. Orduda görev yapan erden generale kadar herkes. 2. Askerlik görevi veya ödevi:
Askere gitmek. Askerden dönmek. 3. Er:
"Dışarıda kolları kırmızı beyaz işaretli askerlerin taşıdığı boş sedyeler süratle uzaklaşıyor." -N. Hikmet. 4.
sf. Topluluk düzenine saygısı olan, disiplinli:
Asker adam. 5.
sf. Yurdun korunması yolunda iyi dövüşmesini başaran:
Asker millet. saf(II)
sf. 1. Katıksız, arı, katışıksız, halis, has:
Saf tereyağı. 2.
mec. Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen, bön, safdil:
"Yenge, açık sözlü, saf bir kadıncağızdır." -R. N. Güntekin. 3.
mec. İyi niyetli, art niyetsiz:
"Senin bu kadar çocukça saf olduğunu bilmezdim." -P. Safa.