Bunun üzerine tuğlaları
koyacak olan camiamız ve taraftarımızdır.
That would lay the bricks on it and taraftarımızdır camiamız.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trAykut Kocaman derbide yabancı kontenjanı için Hasan Ali'yi 11'e
koyacak.
Hasan Ali, 11 for foreign quota put Aykut big derby.
Kaynak: fotomac.com.trSanki Beşiktaş, ikinciliği öpüp de başına
koyacak gibi futbol oynuyor.
It's Besiktas, second kiss to put on the head, such as playing football.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trF.Bahçe, BATE'yi elerse futbolcular yaklaşık 500 bin euro'yu cebine
koyacak.
F. Garden, BATE'yi elerse players to put around 500 thousand euros in your pocket.
Kaynak: fotomac.com.trkonacak insanlı ve insansız hava-uzay araçlarını ve bunları yörüngeye
koyacak roketleri tasarlayan ve inşa eden, görev ve yol planlarını
Kaynak: Uzay mühendisliğiAres'i diğer tanrılar hiç sevmeseler de iki güçlü tanrıçaya göz
koyacak kadar yoldan çıkmış bu iki devin kazanmasını da istemezler.
Kaynak: Aresbaşlamışlardır Bizans imparatoru IV. Konstantin İstanbul'u kuşatan Araplar 'la uğraştığı için yeni komşularına karşı
koyacak güçte değildi.
Kaynak: AsparuhAmerikalılara karşı
koyacak askeri güce sahip olmayan Tokugawa yönetimi 1854 'te Perry Sözleşmesi 'ni imzalayarak iki Japon limanını
Kaynak: Ii NaosukeO zaman bunları söylemedim çünkü ortaya
koyacak mantıklı bir sebebim olmadığını hissediyordum." "Video: Teklinin videosu Wight Adası 'nın
Kaynak: I Found HeavenFakat son yıllarda artık bu fikri yürürlüğe
koyacak adımı atabilecek cesareti olmadığına inanmış ve Alman Sosyal Demokrat Partisi'nde (SPD
Kaynak: Minna CauerPortekizlilere ait büyük çiftliklere ve fabrikalar el
koyacak, okulları tüm halka açacak ve köylüler için ücretsiz sağlık hizmeti başlatacaktır.
Kaynak: Samora MachelOptimates taraftarları Sezar'a karşı
koyacak orduyu şaşılacak derecede bir hızla toplamışlardı. Orduları 40.000 asker (10 lejyon ),
Kaynak: Thapsus SavaşıKasabalının da desteğiyle şerif seçilen Chris, Hamilton'ın suç operasyonunu durdurmak için hayatını ortaya
koyacak ve sert yöntemleriyle
Kaynak: Walking Tall (film, 2004)Adada ise sadece 960-1.200 kişi olan Osmanlı kuvvetleri bulunuyordu. Rodos Valisi Suphi Bey'in İtalyan lara karşı
koyacak gücü yoktu.
Kaynak: Rodos ve Oniki Ada'nın işgaliTâlût ve onunla beraber iman edenler ırmağı geçince, (geride kalanlar) “Bugün bizim Câlût 'a ve askerlerine karşı
koyacak gücümüz yok.”
Kaynak: Şaulsavunma harcamalarının büyük tutarlara ulaşmasına karşın silahlı kuvvetlerin olası bir dış saldırıya karşı
koyacak güçte olmadığını ima ediyordu.
Kaynak: Der SpiegelŞeker pancarı paraları verildiğinde paraları
koyacak cep kalmazdı. Günümüzde ise kota kadar şeker pancarı ertesi yıl buğday, ondan sonraki
Kaynak: Kuşkayası, AfşinKır dökme demir ucuz olması, sınırlı yağlaması, aşınma ve kaynamaya karşı
koyacak sertliğe sahip olmasından ddolayı biyel için ideal
Kaynak: Biyel koluKonvoydaki 18 araçtan 15 tanesi tamamen tahrip edilir Esir alınmayan az sayıdaki asker yaralıları koruyarak saldırıya karşı
koyacak ve
Kaynak: Nasiriye MuharebesiÇünkü bize saldıran bu büyük orduya karşı
koyacak gücümüz yok. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Gözümüz sende." Bunun üzerine kendisine vahiy
Kaynak: YehoşafatErich Koch Ukrayna'dan yılda 450 bin işçinin Almanya'ya gelmesi için kota
koyacak ve Ukraynalıların ölesiye çalıştırılmaları emredilecektir.
Kaynak: OST-Arbeiterdiğer branşlar Türkiye şampiyonluğuna ulaşmış, ayrıca 1998'den itibaren Türkiye şampiyonluklarına ambargo
koyacak yüzme takımı kurulmuştur.
Kaynak: Ali Şen (spor adamı)Bu görevi sırasında orduyu dış saldırılara karşı
koyacak biçimde yeniden düzenleyen Kitchener, Hindistan genel valisi George Curzon ile
Kaynak: Horatio Herbert KitchenerFakat, uluslararası hukukta devlet gibi üstün bir iradeye sahip, yani devletlerin bağlı olacakları
koyacak ve bunları uygulayacak bir
Kaynak: Hukuk