koyulmak ne demek?
- 4 sözlük, 4 sonuç.Divanü Lügati't-Türk
koyulmak anlamı
akar (nesne) koyulmak
akar (nesne) koyulmak
Güncel Türkçe Sözlük
koyulmak anlamı
(nsz) 1. Koyma işine konu olmak. 2. Koyulaşmak: "Gecenin koyulmuş siyahlığı içeri girmeden pencerenin ardında bizi bekliyordu." -T. Dursun K. 3. (-e) mec. Girişmek, başlamak, teşebbüs etmek: "Söyleyecek şey kalmayınca Rabia fırladı, dükkânı teftişe koyuldu." -H. E. Adıvar.
(nsz) 1. Koyma işine konu olmak. 2. Koyulaşmak: "Gecenin koyulmuş siyahlığı içeri girmeden pencerenin ardında bizi bekliyordu." -T. Dursun K. 3. (-e) mec. Girişmek, başlamak, teşebbüs etmek: "Söyleyecek şey kalmayınca Rabia fırladı, dükkânı teftişe koyuldu." -H. E. Adıvar.
Tarama Sözlüğü
koyulmak anlamı
1. Akmak, dökülmek. 2. Konmak, konulmak. 3. Üzerine saldırmak, hücum etmek, şiddetle girmek, dalmak
1. Akmak, dökülmek. 2. Konmak, konulmak. 3. Üzerine saldırmak, hücum etmek, şiddetle girmek, dalmak
Türkçe - İngilizce
koyulmak anlamı
fiil
1) start
2) begin
3) attack
4) approach
5) tackle
6) sit down
7) set to
8) settle down to
9) address oneself to
10) go
11) launch out
12) hop to it
13) set out
14) set about
15) start in
16) start off
17) start out
18) turn to
19) set oneself to do
fiil
1) start
2) begin
3) attack
4) approach
5) tackle
6) sit down
7) set to
8) settle down to
9) address oneself to
10) go
11) launch out
12) hop to it
13) set out
14) set about
15) start in
16) start off
17) start out
18) turn to
19) set oneself to do
koyulmak eş anlamlısı
başlamak
(-e) 1. Bir işe girişmek, harekete geçmek: "Şairliğe on sekiz yaşında gazel ve rubailerle başlamıştı." -H. Taner. 2. (nsz) Çalışır, işler, yürür duruma girmek: "Bundan başka evlenme hayatı da oldukça başarılı başladı." -H. E. Adıvar. 3. Olmak, oluşmak, ortaya çıkmak, doğmak: "Şiirimiz milletimizin Anadolu'daki teşekkülü ile başlar." -Y. K. Beyatlı. 4. Görünmek: "Kasabanın kenar mahallelerinden sonra bir mezarlık başlardı." -S. F. Abasıyanık. 5. Etkisini göstermek: "Kış başlarken yapraklar döküldü." -C. Uçuk. 6. Hoş olmayan bir davranışa koyulmak: "Etraftaki çocuklar gene arsızlanmaya başladılar." -O. C. Kaygılı.
(-e) 1. Bir işe girişmek, harekete geçmek: "Şairliğe on sekiz yaşında gazel ve rubailerle başlamıştı." -H. Taner. 2. (nsz) Çalışır, işler, yürür duruma girmek: "Bundan başka evlenme hayatı da oldukça başarılı başladı." -H. E. Adıvar. 3. Olmak, oluşmak, ortaya çıkmak, doğmak: "Şiirimiz milletimizin Anadolu'daki teşekkülü ile başlar." -Y. K. Beyatlı. 4. Görünmek: "Kasabanın kenar mahallelerinden sonra bir mezarlık başlardı." -S. F. Abasıyanık. 5. Etkisini göstermek: "Kış başlarken yapraklar döküldü." -C. Uçuk. 6. Hoş olmayan bir davranışa koyulmak: "Etraftaki çocuklar gene arsızlanmaya başladılar." -O. C. Kaygılı.
girişmek
(-e) 1. Bir işi ele almak, bir işe teşebbüs etmek: "Erkek arkadaşları ile sosyal nizam üzerinde sonu gelmeyen tartışmalara girişirdi." -H. Taner. 2. Kalkışmak. 3. Birbirine karışmak. 4. mec. Dövmek. 5. mec. Kavgaya tutuşmak.
(-e) 1. Bir işi ele almak, bir işe teşebbüs etmek: "Erkek arkadaşları ile sosyal nizam üzerinde sonu gelmeyen tartışmalara girişirdi." -H. Taner. 2. Kalkışmak. 3. Birbirine karışmak. 4. mec. Dövmek. 5. mec. Kavgaya tutuşmak.
teşebbüs etmek
girişmek, el atmak: "Bir vatan vazifesidir, teşebbüs et, dediler." -F. R. Atay.
girişmek, el atmak: "Bir vatan vazifesidir, teşebbüs et, dediler." -F. R. Atay.
"koyulmak" için örnek kullanımlar
Sözcükler, aralarına üst üste iki nokta koyulmak suretiyle birbirinden ayrı yazılır. Bunun dışında herhangi bir noktalama işareti yoktur.
Kaynak: Orhun alfabesi
Kaynak: Orhun alfabesi
Bir Köy Hekimi: Doktor arabaya atlar ve yola koyulmak üzeredir. Bu sırada Rosa'nın adamdan kurtulmak için hemen eve kaçıp kapıyı
Kaynak: Franz Kafka
Kaynak: Franz Kafka
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
