Bu esasen başarması çok güç olan bir işe
girişmek anlamına gelmekte.
This essentially means that engage in are very difficult to achieve.
Kaynak: timeturk.comBurada elini taşın altına koymak, riskli işlere
girişmek, gözü pek davranmak gibi özellikleri ortaya koyar.
Here, put your hand under the stone, engage in risky jobs, such as daring displays the characteristics to act.
Kaynak: aksam.com.trO nedenle Bretton Woods'da geliştirilen yaklaşımla ödemeler dengesi sorunuyla karşılaşan ülkelerin korumacılığa
girişmek yerine IMF'den destek almaları öngörülmüştür.
Therefore, the question of the Bretton Woods developed countries facing balance of payments approach, rather than engage in protectionism intended to obtain support from the IMF.
Kaynak: t24.com.trSavaş hukuku, savaşa
girişmek için kabul edilebilir gerekçeleri (jus ad bellum ) ve savaş sırasında sergilenen davranışların sınırlarını
Kaynak: Savaş hukukuFransızlara rakip olarak İnglizler tarafından kurulan banka Osmanlı'da ticari ve sınai girişimlerde bulunmak, taahhüt işlerine
girişmek,
Kaynak: Türkiye Millî BankasıŞefleri Mezamir müzakereye
girişmek istediyse de başaramadan öldürüldü ve Anta'ların bir kısmı kuzeydoğudaki ormanlara kaçtı.
Kaynak: Antalaregemenliğini resmen kaybetti, ağır koşullar içeren Küçük Kaynarca Antlaşması 'nı imzalamak ve askeri açıdan reformlara
girişmek zorunda kaldı.
Kaynak: Kartal Ovası MuharebesiPompey bir karşı-saldırıya
girişmek yerine Sezar'ın bir tuzak kurduğundan şüphelenerek askerlerine durmalarını emretti. Sezar hayatta
Kaynak: Dyrrhachium Muharebesi (MÖ 48)Ekolün diğer bir temsilcisi Errico Maletesta, anarşistlerin hipotez ler üzerine çatışmaya
girişmek gibi bir lüksünün olmadığını söyleyerek
Kaynak: Sıfatsız anarşizmsarayı ile sürtüşme içinde olan Memluk beylerini tasfiye etmek, sulama projeleri, okul ve hastane inşaasına
girişmek gibi düzenlemelere başladı.
Kaynak: Fransa'nın Mısır SeferiUranüs Harekâtı yürütülürken kuşatılan Mihver kuvvetlerin kendi başlarına bir yarma hareketine
girişmek için yeterli güçleri yoktu.
Kaynak: Kış Fırtınası HarekâtıRoma Cumhuriyeti, doğrudan bu kentlere karşı bir kara harekâtına
girişmek yerine, Libya'nın desteğini sağlamayı da umarak Kuzey Afrika'ya
Kaynak: Panormus MuharebesiOrdu 'su tarafından savunulmaktadır. Esasen bu bölgeden bir taarruza
girişmek her iki taraf için de oldukça güçtür. Dolayısıyla Velikiye
Kaynak: Velikiye Luki MuharebesiNapolyon gibi o da, hayatının en tehlikeli kumarını oynamak ve İngiltere ile bir ölüm-kalım savaşına
girişmek zorundaydı. Böylece mücadele
Kaynak: Batı Cephesi (II. Dünya Savaşı)Bu durumu bir demecinde şöyle açıklamıştır:"Los Angeles 'e gidip orada vahşi bir serüvene
girişmek ve evime dönüp koleje devam etmeyi
Kaynak: Sarah BlakeGittikleri gezegende Ra'nın sömürgeci bir sahte tanrı olduğunu halka anlatmaya çalışan ekip, ister istemez O'nunla savaşa
girişmek zorunda
Kaynak: Ra (Yıldız Geçidi)Ra 'nın sömürgeci bir sahte tanrı olduğunu halka anlatmaya çalışan ekip, ister istemez O'nunla savaşa
girişmek zorunda kalır.
Kaynak: Yıldız Geçidi (film)Belisarius'un bu tahkimat yapısı, Sasani ordusunu kanatlardan bir harekata
girişmek durumunda bırakmaktadır. Diğer anlatımla, düşmanının
Kaynak: Dara SavaşıNacak: balta Aynaşmak:
girişmek,bitirmeye çalışmak ; ünne: çağır ; ıccak: sıcak. Ekonomi: Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.
Kaynak: Deydinler, İnegölyeni fetihlere
girişmek yerine toprakları üzerindeki denetimini güçlendirerek babasının ülkede düzeni sağlamaya yönelik çabalarını sürdürdü.
Kaynak: VII. Louis