Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

koyuntu ne demek?

 - 2 sözlük, 3 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

koyuntu anlamı
is. hlk. 1. Sıkıntı, üzüntü, keder. 2. Sopa, baston koymaya yarayan yer: "Köroğlu azdıkça azar ve sonunda koyuntulardan birinin arkasına dayadığı bekçi sopası gibi bastonunu alırdı." -R. N. Güntekin.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

koyuntu anlamı
Sıkıntı, üzüntü, keder.

*Antakya -Hatay

koyuntu anlamı
Etkili, dokunaklı, acıklı

Çorum

koyuntu eş anlamlısı

keder
is. Acı, üzüntü, dert, sıkıntı, ızdırap, tasa: "Ya hasta yahut bir kederi var." -H. E. Adıvar.
sıkıntı
is. 1. İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet: "İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." -P. Safa. 2. Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, mihnet: "Sıkıntı ve ızdırapla sağa sola döndüm." -A. Gündüz. 3. Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı: "İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim." -S. F. Abasıyanık. 4. Bulunmama durumu: "Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi." -İ. O. Anar. 5. mec. Sorun, mesele, sendrom, problem: "Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu." -B. Felek.
üzüntü
is. Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür: "Sesinde bir üzüntü hatta bir sitem sezdim." -A. Gündüz.
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.