Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kronik ne demek?

 - 6 sözlük, 7 sonuç.

BSTS / İç Hastalıkları Terimleri Sözlüğü

kronik anlamı İng. chronic
Müzmin, süreğen, uzun zaman boyunca süren. Bir hastalığın süresinin 4 haftadan daha fazla olması.

BSTS / Patoloji Terimleri Sözlüğü

kronik anlamı İng. chronic
Uzun süredir devam eden; müzmin, süreğen

BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü

kronik anlamı İng. chronic
Bir hastalığın uzun süre devam etmesi durumu, müzmin.

Güncel Türkçe Sözlük

kronik, -ği anlamı
is. 1. Olayların birbiri ardınca sıra ile yazıldığı tarih, vakayiname. 2. sf. tıp Süreğen: Kronik astım. Kronik bronşit. 3. sf. mec. Uzun süredir bir çözüm getirilmemiş: Kronik işsizlik.

Türkçe - İngilizce

kronik anlamı
sıfat
1) chronic
2) chronical
3) inveterate
4) obstinate
isim
1) chronicle
2) annals

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

kronik anlamı Fr.chronique
1. Olayların birbiri ardınca sıra ile yazıldığı tarih, vekayiname: § "Mutat kroniklerin daimî başlıklarını karanlıkta olsa el yordamıyla bulabilir." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 8. § "Bu meselelerin kronik bir hâli bazı düşünürleri bıktırıp usandırmıştır." -Peyami Safa, Din, İnkılap, İrtica, 22. § "Fakat bu büyüklük tarihe bağlılığından, "kronik"çiliğinden değil, her şeye rağmen insanı ele alışından ileri geliyor." -Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 194. 2. Süreğen: § "Islahat tedbirleriyle ihtilalcilere elverişsiz bir ( kronik-müzmin) hâle gelme manzarası arz ediyordu." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 277. 3. Uzun süredir bir çözüm getirilmemiş: § "Buna göre, Donya Bankası'nın ifadesiyle türkiye'nin kronik ve kaotik borç…" -Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 52.
kronik anlamı Fr.chronique
1. Olayların birbiri ardınca sıra ile yazıldığı tarih, vakayiname: § "Şimdi, Scott‘un teknik ve kroniğini çağdaş romana uygulamak; romancının nüfus kütüğü ile yarışında, ölüm defterini kapamak, doğum defterini açmak gerekiyordu." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 252. 2. sıfat, tıp (***) Süreğen. 3. sıfat, mecaz Uzun süredir bir çözüm getirilmemiş.

kronik eş anlamlısı

süreğen
sf. 1. Ne kadar süreceği belli olmaksızın sürüp giden, müzmin, kronik: Süreğen bir anlaşmazlık. 2. tıp Uzun zamandan beri süren, uzun süreli olan (hastalık), müzmin, kronik, akut karşılığı: Süreğen bir hastalık.
vakayiname
is. (vaka:yi:na:me) esk. Günü gününe yazılmış olayları içine alan eser, kronik.

"kronik" için örnek kullanımlar

Bakın Japonya'nın kronik durgunluğu bir kuşatılmışlığın sonucudur.
Kuşatılmışlığın see a recession in Japan is the result of chronic.
Kaynak: haber.stargazete.com
Bu kronik hastalığın çocukluk çağında da yaygınlaşıyor.
It is a chronic disease in childhood common.
Kaynak: saglik.milliyet.com.tr
Yüzde 50'nin amacı Türkiye'nin yaşadığı bütün kronik sorunların çözümü.
More than 50 percent of all chronic problems, the solution to Turkey's lives.
Kaynak: iha.com.tr
Türkiye'de yaklaşık 65 bin kişi, kronik organ yetmezliği nedeniyle organ bekliyor.
Turkey, approximately 65 thousand people waiting for organs due to chronic organ failure.
Kaynak: takvim.com.tr
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), (süreğen tıkanan akciğer hastalığı) bir akciğer hastalığıdır. Halk dilinde "kronik bronşit", "
Kaynak: Kronik obstrüktif akciğer hastalığı
Juvenil kronik (idyopatik) artrit her 1000 çocuk tan birinde görülen nadir bir iltihap lı romatizmal hastalıktır. Juvenil romatoid artrit
Kaynak: Juvenil kronik artrit
Akut bronşit ve kronik bronşit olarak iki çeşidi vardır. Akut bronşit grip gibi hastalıklarla beraber görülebilirken, kronik bronşit daha
Kaynak: Bronşit
Akut böbrek yetmezliği, kronik böbrek yetmezliği ile beraber de meydana gelebilir. Buna kronik üzerine akut böbrek yetmezliği (KüABY)
Kaynak: Böbrek yetmezliği
Romatoid artrit (RA) geleneksel biçimde, bağışıklık sistemi nin eklem lere saldırmasına yol açan kronik , enflamatuvar bir otoimmün
Kaynak: Romatoid artrit
Kısa dönemli ya da kronik olabilir. Kronik formlarından biri adı Anoreksia Nervoza olan öldürücü formlarından biridir. Bir diğer formu
Kaynak: Anoreksi
Lösemiler akut veya kronik olarak (mikroskoptaki görünüşlerine göre alt gruplara ayrılırlar) ve tümörün yayılım ve gelişim özelliklerine
Kaynak: Lösemi
Atopik dermatit (AD) veya atopik ekzema (AE), şiddetli kaşıntı lı, bulaşıcı olmayan, kronik inflamatuvar bir deri hastalığıdır. İnfant il
Kaynak: Atopik dermatit
hastalıkları, kronik obstrüktif akciğer hastalıkları (KOAH), astım gibi solunum sistemi nin alt bölümlerinin hastalıkları ile ilgilenen bir daldır.
Kaynak: Göğüs hastalıkları
Remisyon, kronik hastalığı olduğu bilinen kişilerde hastalık aktivitesinin bulunmadığı durumlar için kullanılan tıbbi bir terimdir.
Kaynak: Remisyon
Akut veya kronik karaciğer hastalıkları sonucu oluşan, motor ve mental bozuklukların oldugu nöropisikiyatrik bir sendromdur.
Kaynak: Ensefalopati
Silikozis, silika (SiO 2) adı verilen maddenin uzun süre solunması sonucu gelişen kronik bir pneumoconiosis (pnömokonyoz) tablosudur.
Kaynak: Silikozis
Egzersiz fizyolojisi atletlerde, spor antremanlarında kronik rahatsızlıkların giderilmesi, fiziksel uyumun korunması gibi alanlarla da
Kaynak: Egzersiz fizyolojisi
Sığırlarda kronik zayıflama ve ishal ile karakterize bakteriyel bir hastalıktır. Etiyoloji: Etken Mycobacterium paratuberculosis'tir.
Kaynak: Paratuberculosis

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.