kubat ne demek?
- 3 sözlük, 4 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
kubat anlamı
sf. hlk. 1. Kaba, biçimsiz. 2. Davranışları kaba olan.
sf. hlk. 1. Kaba, biçimsiz. 2. Davranışları kaba olan.
Kişi Adları Sözlüğü
Kubat anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
Kaba, şişman, biçimsiz.
Cinsiyet: Erkek
Kaba, şişman, biçimsiz.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kubat anlamı
Kaba, şişman, biçimsiz.
Kaba, şişman, biçimsiz.
Ballık, *Sandıklı -Afyon
Büyükkabaca, *Uluborlu, Yılanlı *Eğridir -Isparta
*Karamanlı, *Tefenni -Burdur
Kızılhisar *Acıpayam -Denizli
*Nazilli -Aydın
*Kula, *Bergama, Tepeköy, *Torbalı -İzmir
*Ezine -Çanakkale
-Bursa
*Tavşanlı -Kütahya
Dudaş *Söğüt -Bilecik
Keskin -Eskişehir
*Düzce -Bolu
*Devrek -Zonguldak
Karabüzey *Araç -Kastamonu
*Osmancık -Çorum
-Sinop
Çakıralan, *Havza -Samsun
Ezine -Amasya
*Fatsa -Ordu
*Şebinkarahisar -Giresun
Erkinis *Yusufeli -Artvin
-Kars
-Malatya
-Maraş
İncirli -Yozgat
*Kayaş, *Çubuk -Ankara
Hamurcu, *İncesu -Kayseri
*Bor -Niğde
-Nevşehir
Yapıntı *Mut, *Tarsus -İçel
kubat anlamı
Çirkin, kaba, biçimsiz.
Çirkin, kaba, biçimsiz.
Kastamonu ve çevresi
kubat eş anlamlısı
biçimsiz
sf. 1. Kendine özgü bir biçimi olmayan, biçimi bozuk, şekilsiz. 2. Kötü, hoş olmayan, yakışıksız: "Ancak ansızın kız karşısına çıkınca sözüne bir biçimsiz yerinden başlamış oldu." -M. Ş. Esendal. 3. fiz. Kendine özgü billurlaşmış bir biçimi olmayan (madde), amorf. 4. zf. Yakışıksız olarak: "Küpeşteden bırakılan bir kalas gibi biçimsiz düştü." -S. F. Abasıyanık.
sf. 1. Kendine özgü bir biçimi olmayan, biçimi bozuk, şekilsiz. 2. Kötü, hoş olmayan, yakışıksız: "Ancak ansızın kız karşısına çıkınca sözüne bir biçimsiz yerinden başlamış oldu." -M. Ş. Esendal. 3. fiz. Kendine özgü billurlaşmış bir biçimi olmayan (madde), amorf. 4. zf. Yakışıksız olarak: "Küpeşteden bırakılan bir kalas gibi biçimsiz düştü." -S. F. Abasıyanık.
kaba
sf. 1. Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı: "Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı." -Ö. Seyfettin. 2. Taneleri iri: Kaba çakıl. 3. Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse): "Kaba, hantal, şivesiz bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar." -R. H. Karay. 4. Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli: "Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum." -H. R. Gürpınar. 5. is. Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer. 6. mec. Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü: "Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı." -O. C. Kaygılı.
sf. 1. Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı: "Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı." -Ö. Seyfettin. 2. Taneleri iri: Kaba çakıl. 3. Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse): "Kaba, hantal, şivesiz bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar." -R. H. Karay. 4. Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli: "Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum." -H. R. Gürpınar. 5. is. Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer. 6. mec. Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü: "Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı." -O. C. Kaygılı.
"kubat" için örnek kullanımlar
Aslan ve Kubat, maddi sıkıntılar yüzünden ek iş yapmaya karar verir.
Leo and Kubat, decides to do additional work because of financial difficulties.
Kaynak: gazetea24.comGüya Halime'nin elinde Kubat'a zarar verecek görüntüler vardır.
Kubat Halime'nin in the hands of so-called 'has a detrimental images.
Kaynak: e-haberajansi.comAslan ve Kubat maddi sıkışıklıklar yüzünden ek iş yapmaya karar verirler.
Leo and Kubat decide to make additional work due to material shortages.
Kaynak: gazetea24.comBölümde maddi sıkıntı çekmeye başlayacak olan Kubat ile Aslan, ek iş yapma kararı alacaktır.
Section, which will begin to suffer financially by Kubat Lion, the additional work will be the decision-making.
Kaynak: stargundem.comYakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
