kuvvetli
sf. 1. Gücü çok olan, zorlu, şiddetli: "Güneşin en yüksek, rüzgârın en kuvvetli olduğu an kavga azıyor." -H. E. Adıvar. 2. Sağlam, dayanıklı olan: "Beyaz şayaklar giymiş, kuvvetli gürbüz yüzü, ensesi güneşten yanmış sporcu." -Ö. Seyfettin. 3. Görevini iyi yapan, keskin: Kuvvetli gözleri var. 4. Çok etkileyici: "En kuvvetli inatlar ve zulmetler bile artık mukavemet edemiyor." -Ö. Seyfettin. 5. Saygın, nüfuzlu. 6. Üstün, donanımlı. 7. Etkili: "İkinci gün sıtmadan şüphelendik, kuvvetli dozda kinin verdik." -R. N. Güntekin.

Rüzgarların kuzey ve batılı yönlerden orta kuvvette, zaman zaman kuvvetlice esmesi bekleniyor.Kaynak: ozgurkocaeli.com.tr

Rüzgar genellikle kuzeyli yönlerden orta kuvvette, bugün iç ve doğu kesimler ile Doğu Akdeniz'de kuvvetlice esmesi bekleniyor.Kaynak: habervakti.com

Çünkü dış elektronlar pozitif çekirdeklerden oldukça uzaktadır, elektronlar atomlara kuvvetlice çekilmezler. Ayrica elektronegatiflik
Kaynak: Elektronegatiflik

Her ne kadar diğer Nsaii 'lara oranla daha büyük bir dozaj a ihtiyaç duysa da naproksen albumin e kuvvetlice bağlanır ve böylece diğer
Kaynak: Naproksen

"Beckett'ın defterinde bu ismin üzerine kuvvetlice çizilmiş ve yanına yeni başlık olan Hayalet Üçlüsü (Ghost Trio) yazılmıştı.
Kaynak: Hayalet Üçlüsü

Anilin boyalarından yararlanarak kromatin adını verdiği bazofilik boyaları kuvvetlice emen bir yapı keşfetmeyi başardı. Kromatinin hücre
Kaynak: Walther Flemming

(üst) kanatlar (elitra) kuvvetlice kitinleşip koruma görevi üstlenmişlerdir. Sinek lerde arka kanatlar, Stepsiptera'da ise ön kanatlar
Kaynak: Böcek

Üçer defa yapılan bu hamlelerden sonra ayakların geri alındığı yerlerde kuvvetlice el çırpmak (çepük çalmak) da oyunun can damarlarından
Kaynak: Kızık, Tokat

Ağız parçaları uzun ve güçlü olduğu için daha derine kuvvetlice saplanır ve elle yerinden çıkarmak çok zordur. Uzman doktorlarca
Kaynak: Tropikal Afrika ala kenesi

teşhis karakteri : Boy uzunluğu 4.5-6.5 mm, Prosoma sarımsı kahverengi, Prosoma üzerinde bir çift bant mevcut, arka yan gözler kuvvetlice kavisli
Kaynak: Zora (örümcek)

Ağız parçaları uzun ve güçlü olduğu için daha derine kuvvetlice saplanır ve elle yerinden çıkarmak çok zordur. Uzman doktorlarca
Kaynak: Güney Afrika ala kenesi

İlk Medici vilları Villa del Trebbio ve Cafaggiolo idi, ikisi de 14ncü yüzyılda Mugello bölgesi 'nde kuvvetlice tahkim edilmiş ev
Kaynak: Medici Villaları

Gözler aynı büyüklükte olup arka yan gözler kuvvetlice arkaya kavislidir. Karapaks soluk sarımsı olup öne doğru daralmakta ve üzerinde bir
Kaynak: Zoridae

Morfoloji: Arka yan gözler kuvvetlice kavislidir. Bu türde coxa IV alt yüzeyi gri kahverengi kıllarla kaplıdır ve metatarsus I ve II
Kaynak: Zora spinimana

Erkeklerde palplerin bulbuslarının tibial apofizlerinin mevcut olmayışı; abdomenin kuvvetlice sklerotize olma eğilimi de familyanın diğer
Kaynak: Corinnidae

Ayrılmış olan meye sırt taraftan kuvvetlice basıktır. Beş esas damardan üçü sırt tarafındadır. Meyve büyüklükleri çok değişiktir.
Kaynak: Dere otu

Üçüncü kişi bu anda bir çengelle kırışma, dolaşma olmasın diye ipi kuvvetlice çeker. Böylece bükülen sicim, urgan kalburdan çıkma
Kaynak: Çıkrık, Çorum

Bu tepenin adı BAYRAM TEPESİDİR köyün erkek çocukları, kuvvetlice Bayram ateşi yakar olanca güçleri ile bayram manileri söylerler.
Kaynak: Başköy, Kastamonu

Hayatı: Özel bir yakı yapın ve enseme kuvvetlice basın. Acele edin, yoksa beyin zarının zarar görme ihtimali var" demişti. Sonra yapılacak
Kaynak: Edgar Cayce

Tecrübesiz sitotoksik T hücreleri, T-hücre reseptörleri ile MHC sınıf I molekülünün peptid bağlarıyla birbirlerini kuvvetlice
Kaynak: Edinilmiş bağışıklık sistemi

Fakat o kaza üzerinden bir reklam izlenimi vereceği endişesini taşıyan grup, ismine bir m ekleyerek, kelime anlamı kuvvetlice çarpan taş
Kaynak: Rammstein

Kafaca anlaşan, aynı fikir seviyesine gelmiş olan bizler, yaptıklarımızın daha iyi olması için, sesimizi bütün dünyaya kuvvetlice
Kaynak: Moğollar (müzik grubu)