bereket is. 1. Bolluk, gürlük, ongunluk, feyiz, feyezan:
"Çocuk gönlüm kaygılardan azade / Yüzlerde nur, ekinlerde bereket" -O. V. Kanık. 2.
hlk. Yağmur:
Bereket yağıyor. 3.
zf. İyi ki, neyse ki, iyi bir rastlantı sonucunda:
"Bereket, o sıralarda henüz bu sözü bilmiyordum." -E. Bener.