Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

künde ne demek?

 - 5 sözlük, 13 sonuç.

BSTS / Güreş Terimleri Sözlüğü

künde anlamı
Ayakta, diz üstünde ya da oturur durumdayken alttaki güreşçiyi belinden, tek bacağından ya da güreş donunun şakından tutarak başının üzerinden aşırıp atma.

Güncel Türkçe Sözlük

künde anlamı
is. 1. sp. Güreşçinin, hasmını Altına alıp bir elini önden, ötekini arkadan geçirerek ellerini kilitlemesi. 2. mec. Düzen, tuzak, oyun, hile. 3. esk. Suçluların ayağına bağlanan demir halka, köstek.

Tarama Sözlüğü

künde anlamı
1. Doğan kuşunun ayaklarına bağlanan kayış; bukağı. 2. Ava alışkın doğanın üzerinde oturduğu ağaç

Türkçe - İngilizce

künde anlamı
isim
1) full nelson

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

künde anlamı
Et tahtası.

Eflani *Safranbolu -Zonguldak
-Kastamonu
*Ilgaz -Çankırı

künde anlamı
Çamur taşınan tahta araç, teskere.

*Ereğli -Konya

künde anlamı
Çanak, çömlek yapmak için hazırlanmış çamur topağı.

-Çanakkale

künde anlamı
Ekmek yapmak için ayrılan hamur topağı, beze.

Karapınar, İshaklı -Afyon
-Amasya
*Iğdır -Kars

künde anlamı
Set.

*Daday -Kastamonu

künde anlamı
Sürekli, günde, her zaman: Künde oduna giderim.

Eziler *Güney -Denizli
Cenciğe -Erzincan
Çomaklıdede *Korkuteli -Antalya

künde anlamı
Hergün, günde.

Çitli *Mecitözü, Çorum
Kars ve köyleri
Yozgat.
Afşar, Pazarören *PınarbaşıKayseri

künde anlamı
Her gün

Erzurum

künde anlamı
Her gün; her zaman.

künde eş anlamlısı

düzen
is. 1. Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. 2. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. 3. Yerleştirme, tertip: "Evin en bozuk düzeninde bile hastalığa mahsus birtakım aletler vardır." -R. N. Güntekin. 4. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. 5. mec. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. 6. mec. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. 7. mec. Dolap, hile: "Hile, düzen dağarcığından elbette yeni bir şey bulup çıkaracak." -E. E. Talu. 8. müz. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. 9. top. b. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri: "Orta hâlli ailelerin kurduğu bu düzende herkesin bacası tüten, kapısı çalınan bir evi var." -N. Meriç. 10. hlk. Alet edevat takımı. 11. hlk. Bez dokuma tezgâhı.
hile
is. (hi:le) 1. Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, desise, entrika: "Gayet basit bir hile ile, saflığından istifade ederek işi başardı." -R. H. Karay. 2. Çıkar sağlamak için bir şeye değersiz bir şey katma: Bu sütte hile var.
köstek
is. 1. Saat, kılıç, anahtar vb.nin ucuna takılan zincir: "Koltuklara kurulur, altın kösteklerini parmakları ile çevirir." -S. F. Abasıyanık. 2. Koşulan atların tepmesini önlemek için kuskun kayışına eklenen kayış. 3. Balık iğnesini oltaya bağlayan, bir iki karış uzunluğunda kıl veya misina parçası. 4. mec. Engel.
oyun
is. 1. Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence: Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur. 2. Kumar: "Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar." -P. Safa. 3. Şaşkınlık uyandırıcı hüner: Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu. 4. Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi. 5. Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü: Zeybek oyunu. "Büyük annem yeni dansları eski kabakçı Arapların oyunu kadar bile güzel bulmuyor." -H. E. Adıvar. 6. Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes. 7. Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma: Olimpiyat oyunları. Akdeniz oyunları. 8. sp. Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket. 9. sp. Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç. 10. mec. Hile, düzen, desise, entrika: "Atatürk hiçbir zaman onların oyununa kanmış değildir." -H. Taner.
tuzak
is. 1. Kuş veya yaban hayvanlarını yakalamaya yarayan araç veya düzenek. 2. mec. Birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için kurulan düzen, komplo: "Onun bana gönderdiği mektuplar filan hep tuzak, hep birer şantajdan ibaretti." -O. C. Kaygılı.

"künde" için örnek kullanımlar

Da tekmil etti Teñri ol yedinci künde işi ki yarattı, qaldı ol yedinci künde cumla işinden ki yarattı. Da alğışladı Teñri ol yedinci künni
Kaynak: Karaylar
Kültür ve sanat: Künde künde: Hergün. Tomuz: Yaz. Kuz: Kuzey. Kösnü :Köstebek. Yazı Armudu: Ahlat. Çemkirmek: İtiraz etmek, saygısızca karşı çıkmak
Kaynak: Karaterzi, Doğanşehir
Ötüğ Örneği: Bizge büt bütün künde. (Bize bütün günlerde): İlet bizing minimizni. (İlet bizim benliğimizi): Neçik kim biz iyermiz. (Nice biz boyun
Kaynak: Ötüğ
istemez, rakiplerini en kısa sürede yenmeğe çalışırdı. Onun gibi künde atanını, kazık vuranını görmedim" dediğini eskilerimiz bize nakleder.
Kaynak: Kırkpınar

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.