Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

lüzumlu ne demek?

- 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

lüzumlu anlamı
sf. Gerek, gerekli, lazım.

Türkçe - İngilizce

lüzumlu anlamı
sıfat
1) needful

lüzumlu eş anlamlısı

gerek
is. 1. İcap: "Vaziyeti bir bütün hâlinde ve bir anda kestirdikten sonra anların gereklerine göre davranırım." -N. F. Kısakürek. 2. sf. Gerçekleşmesi zorunlu olarak beklenen, lazım.

gerekli
sf. Yapılması, olması veya bulunması uygun olan, yerinde olan, lüzumlu, vacip, mukteza: "Bize gerekli olan şey, adamakıllı bir harita, bir de kılavuz." -H. E. Adıvar.

lazım
sf. (la:zım, l ince okunur) 1. Gerek, gerekli: "Yaratıcı hamleler yapmak isteyen bir millet için mutlaka bir şeye inanmak lazım." -O. S. Orhon. 2. db. esk. Geçişsiz, müteaddi karşıtı.

"lüzumlu" için örnek kullanımlar

, röntgen ışınları , radyo dalgaları gibi her türlü elektromanyetik yayınlar kainat hakkında bilgi toplamak için çok lüzumlu delillerdir.
Kaynak: Teleskop

Bu okulda, öğrenciler, ABD Deniz Kuvvetleri nde subay olarak hizmet etmek için lüzumlu denizcilik eğitimi ve yüksek tahsil görürler.
Kaynak: ABD Deniz Harp Okulu

Trappist rahipleri sessizlik yemini etmeseler de Aziz Benedikt'in kuralları gereği çok lüzumlu olmadıkça konuşmazlar. Gereksiz konuşmak ve
Kaynak: Trappistler

Mehmed Âtıf Hoca, 32 sayfalık bu eserinde Avrupa'nın ilim ve fennini almanın câiz, hattâ lüzumlu bulunmasına rağmen bizde yapılanın daha
Kaynak: Frenk Mukallitliği ve Şapka

halk içinde kalarak bu büyük teşebbüs ve hizmetlere fikirlerini hazırlama vazifemize devamımız, memleket için hayırlı, lüzumlu hatta zaruridir.
Kaynak: Hasan Fahri Polat

Her yıl kendi yargı çevrelerindeki işlerin durumu, bunların yürütülmesinde aksaklıklar varsa sebepleri ve alınmasını lüzumlu gördükleri
Kaynak: Türkiye'deki bölge idare mahkemeleri

Müfessirlerin kıssalarından, tarihçilerin haberlerinden lüzumlu olanlar ve açıklama için mutlaka gerekli olanlar hariç olmak üzere yüz
Kaynak: El Kurtubî

Bu takdirde incelemeye tabi olanın lüzumlu defter ve vesikalarını daireye getirmesi kendisinden yazılı olarak istenilir. İncelemenin dairede
Kaynak: Vergi İncelemesi

Metamorfoz (başkalaşım) geçirip, erişkin sinek haline gelebilmeleri için ise lüzumlu olan 40 °C sıcaklıktaki mekânlara yönlendirilirler.
Kaynak: Karasinek

Fakat Türk gençlerine bu münasebetle şunu da tahattür ettirmeyi (hatırlatmayı) lüzumlu görürüm: Münferit olduğumuz (iftihar ettiğimiz)
Kaynak: Keriman Halis

kalemlerin uçunu açarken bu kadar kolay kırılacaklarını hiç sanmadığımı ve kendisinin de kullanmadığına göre lüzumlu olmadığını düşündüğümü söyledim.
Kaynak: Nuri İyem

vergi kalemi, sağlam kaidelere dayanan bir sistemin esas hatlarını çizmek suretiyle, bize lüzumlu bilgiyi verecek şekilde basitleştirilebilir.
Kaynak: Osmanlı İmparatorluğu'nun iktisadi yapısı

Köy kanununda genel yapıyı etkiliyen değişiklerin yapılması lüzumlu değil zaruri bir hal almıştır.. buna istinaden..; 2008'de İç içleri
Kaynak: Belpınar, Kızılcahamam

Başka dilden geçen sözcüklerin yenisiyle değiştirilme dizelgeleri Arapça kökenli alıntı sözler: لزوملو lüzûmlu | lüzumlu | gerekli |
Kaynak: Türkçedeki yabancı kökenli sözcüklerin Türkçe karşılıkları

Kuşbaş lakaplı Mehmet Göktaş, barutlu lakaplı Mustafa Sarıca ve Nazmi Özdemir tarım için lüzumlu olan alet ve teçhizatı sağlayarak köylüye
Kaynak: Beldibi, Kaş

Trikupis:"Altıncı günü, Tümen'in vaziyeti kritik olduğu için, mutlaka lüzumlu olduğuna kanaat getirerek alayların birbirlerini
Kaynak: Birinci İnönü Muharebesi

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)