masum ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
masum anlamı
sf. (ma:sum) 1. Suçsuz, günahsız: "Hem, bizim çocuklarımız gözü kapalı, masum çocuklar..." -R. N. Güntekin. 2. Temiz, saf. 3. is. hlk. Küçük çocuk: Dört tane masumu var.
sf. (ma:sum) 1. Suçsuz, günahsız: "Hem, bizim çocuklarımız gözü kapalı, masum çocuklar..." -R. N. Güntekin. 2. Temiz, saf. 3. is. hlk. Küçük çocuk: Dört tane masumu var.
Kişi Adları Sözlüğü
Masum anlamı Köken: Ar.
Söyleyiş: (ma:sum) Cinsiyet: Erkek
1. Günahsız, suçsuz. 2. Küçük çocuk. 3. Temiz, saf.
Söyleyiş: (ma:sum) Cinsiyet: Erkek
1. Günahsız, suçsuz. 2. Küçük çocuk. 3. Temiz, saf.
Türkçe - İngilizce
masum anlamı
isim
1) innocent
sıfat
1) innocent
2) harmless
3) clear
4) blameless
5) guiltless
6) white
7) ingenuous
8) sinless
9) immaculate
10) lamblike
11) wide-eyed
isim
1) innocent
sıfat
1) innocent
2) harmless
3) clear
4) blameless
5) guiltless
6) white
7) ingenuous
8) sinless
9) immaculate
10) lamblike
11) wide-eyed
masum eş anlamlısı
saf
(I) is. 1. Dizi, sıra: "Bütün garsonlar saf teşkil edip selama dururlardı." -E. E. Talu. 2. Grup.
(I) is. 1. Dizi, sıra: "Bütün garsonlar saf teşkil edip selama dururlardı." -E. E. Talu. 2. Grup.
saf
(II) sf. 1. Katıksız, arı, katışıksız, halis, has: Saf tereyağı. 2. mec. Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen, bön, safdil: "Yenge, açık sözlü, saf bir kadıncağızdır." -R. N. Güntekin. 3. mec. İyi niyetli, art niyetsiz: "Senin bu kadar çocukça saf olduğunu bilmezdim." -P. Safa.
(II) sf. 1. Katıksız, arı, katışıksız, halis, has: Saf tereyağı. 2. mec. Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen, bön, safdil: "Yenge, açık sözlü, saf bir kadıncağızdır." -R. N. Güntekin. 3. mec. İyi niyetli, art niyetsiz: "Senin bu kadar çocukça saf olduğunu bilmezdim." -P. Safa.
suçsuz
sf. Suçu olmayan, suç işlememiş olan, masum.
sf. Suçu olmayan, suç işlememiş olan, masum.
temiz
sf. 1. Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı, pak, hijyen, hijyenik: "Ayak basacak tek adımlık temiz yer yok." -A. Ağaoğlu. 2. Özenle yapılmış: Temiz iş. 3. Çok az kullanılmış veya hiç kullanılmamış olan, özrü olmayan: Temiz araba. 4. Ahlakça lekesiz, necip, nezih. 5. zf. Kirli, lekeli, bulaşık olmayan bir biçimde: Temiz giyinmek.
sf. 1. Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı, pak, hijyen, hijyenik: "Ayak basacak tek adımlık temiz yer yok." -A. Ağaoğlu. 2. Özenle yapılmış: Temiz iş. 3. Çok az kullanılmış veya hiç kullanılmamış olan, özrü olmayan: Temiz araba. 4. Ahlakça lekesiz, necip, nezih. 5. zf. Kirli, lekeli, bulaşık olmayan bir biçimde: Temiz giyinmek.
"masum" için örnek kullanımlar
Özer: Olabilir ama onların da çok masum olmadıklarını bilmek gerekir.
Ozer: Maybe so, but they also need to know that they are not so innocent.
Kaynak: hurriyet.com.trElbette, Sevim Hanım'la benim aramda da sık sık masum kavgalar yaşanır.
Of course, Sevim Hanim innocent fights between me and often experienced.
Kaynak: gercekgundem.comKöfte ve sosislerinde at eti çıkan Ikea'nın tatlıları da masum değil!
Ikea meatballs and desserts that horse meat sausages are not innocent!
Kaynak: haberler.comTinkerer perde arkasından masum insanların aklını çelip ve kendi icatları olan silah araç vb. aletleri verip kendi düşmanlarına karşı
Kaynak: The Tinkerer
Kaynak: The Tinkerer
Kadın trajedisi terimi 17'nci yüzyılın sonlarında ve 18'nci yüzyılın başlarında masum ve erdemli kadının acılarına odaklanan trajik oyunlar
Kaynak: Kadın trajedisi
Kaynak: Kadın trajedisi
.masum burjuva yoktur." "Émile Henry 21 Mayıs 1894 günü Paris'te giyotin le başı kesilerek idam edildi. Émile Henry'nin Mahkeme
Kaynak: Emile Henry
Kaynak: Emile Henry
Popüler bir kürtaj karşıtı argümanı hedef alan örneği Judith Jarvis Thomson'un şu şekildedir: Fetus yaşama hakkı olan masum bir kişidir.
Kaynak: Kemancı (düşünce deneyi)
Kaynak: Kemancı (düşünce deneyi)
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
