Böyle olunca
mecburen yurt dışındaki Türk oyunculara yöneliyoruz.
As such, it necessarily heading towards the Turkish players abroad.
Kaynak: haberimport.comYani ben istemiyorum ama falanca kuruluş dediği için
mecburen yapıyorum.
I mean, I do not want to, but I'm forced to say certain organization.
Kaynak: bloomberght.comAma bu olmazsa
mecburen denetim kapasitesini işletmek durumunda kalıyoruz.
In case this does not happen, but we're forced to operate supervisory capacity.
Kaynak: dha.com.trÖdemiş'te
mecburen üzerine kar koyarak satışlara başladık.
Ödemiş forced sales have started putting on the snow.
Kaynak: haberler.comFakat, Kızıl Ordu
mecburen ülkeye müdahale ve bu harekete güç kullandı, hareketin liderlerini öldürdüler. Devlet 1989 yılına kadar
Kaynak: Macaristan Halk Cumhuriyetiidealist bir oyun yazarının (John Cusack ) ilk yazdığı oyununa para kaynağı olarak
mecburen bir gansteri (Joe Viterelli) bulabilmesi ile başlar.
Kaynak: Broadway Üzerinde KurşunlarDünya Savaşı'nın daha geç başlayacağını düşünen Alman Hükümeti savaş erken başlayınca
mecburen bu tankları Polonya ve Fransa
Kaynak: Panzerkampfwagen IIAncak neredeyse tüm ordular daha değerli olan Asya fillerini kullanırken Mısırlılar
mecburen Afrika fillerinden faydalanıyorlardı. -
Kaynak: Savaş filiNe var ki, Napolyon sürgüne gönderildiği zaman, oğlunu kurtarabilmek için, annesi de elması
mecburen satılığa çıkartır. İşte o sırada,
Kaynak: Kaşıkçı ElmasıFilm Tom Dodge denen birisinin beceriksizliği yüzünden ona berbat halde verilen bir deniz altı ve burda
mecburen birlikte olduğu her
Kaynak: Çılgın DenizaltıKöfteci Ramiz'den sonra açılan diğer köftecilerinin "Ramiz'in Köftesi" diye isimlendiremedikleri için
mecburen verdikleri isim.
Kaynak: Akhisar KöfteBir post malaccamax türü geminin
mecburen Avustralya kıtası etrafından dolaşması lazım gelir ki, bir Malaccamax türü geminin yaptığı
Kaynak: MalaccamaxCephanesi biten Karl Körner
mecburen Alman hatlarına geri döndü. İlerleyen günlerde, görev yaptığı 103. SS Ağır Panzer Taburu, Berlin'i
Kaynak: Karl KörnerOlimpiyatları 'nda flöre de altın madalya kazandı. Yahudi asıllı olduğu için Hitler 'in iktidara gelmesinden sonra
mecburen ABD 'ye göç etti.
Kaynak: Helene MayerBulaşıcı hastalık salgını olan yerlere
mecburen gitmek gerekiyorsa, alınacak tedbirler ve yapılacak aşılar konusunda bir hekime
Kaynak: Bulaşıcı hastalıkBu antlaşmayla Osmanlı Devleti
mecburen Kırım 'ı Rusya 'ya bırakmaya razı oldu. Potyomkin Zırhlısı : Potemkin'in kurduğu Nikolayev
Kaynak: Grigoriy Potyomkintabaklanmayan deriyi satanlardan o dönemin tüccarları alış veriş yapmazlar ve
mecburen Safranbolu da deriyi tabaklananlar satılırdı o dönem
Kaynak: TabakhaneMÖ 41 yılında Octavian'ın yaklaşması sonucu Perusia 'ya çekildi ve üç ordu tarafıdan kuşatılınca
mecburen teslim oldu. Şehir tahrip edildi
Kaynak: Lucius Antoniusameliyatları geçirdi ve doktor tavsiyesi üzerine on yıldır başarıyla sürdürdüğü sahne çalışmalarına (TV çekimleri haricinde)
mecburen son verdi.
Kaynak: Yüksel UzelKupa çekmek Bir turda daha önceki ellerde heartsuit çıkmışken veya elinde heartsuit renginden başka kart kalmadığı için (
mecburen) yeni
Kaynak: KingDiğer Balkan ülkelerini kendine karşı tehdit olarak gören Arnavutluk ,
mecburen bağımsızlığını ilan etti. Yunanistan, Gökçeada (İmroz )
Kaynak: Balkan SavaşlarıKardeşi (Samuel L. Jackson ) sürekli gelip ondan para ister,Flipse
mecburen vermek zorunda kalır. Flipin kendisine gelince, kendisinin çok
Kaynak: Orman Ateşi