Yani, biraz rahat uçmama sebep oluyor bu
mecra ya da bana öyle geliyor.
So, fly, causing a break or it seems to me this medium.
Kaynak: spothaber.comSonraları, sinema ciddi bir
mecra haline geldi memlekette.
Later, the country has become a medium to serious cinema.
Kaynak: haber7.comİnternet bir
mecra değil internet bir dağıtım alanı.
Internet is not a medium of a distribution area of the internet.
Kaynak: yirmidorthaber.comJaponya'da reklam sektörü yeni bir
mecra keşfetti.
Advertising industry in Japan discovered a new medium.
Kaynak: takvim.com.trreklamverenlerin daha da fazla ilgisini çekmekte, yine hemen her yıl reklam pastası içerisinde yerini en çok büyülten
mecra halini almaktadır.
Kaynak: E-derginet sanatı, net-art), Internet'i temel gereç (
mecra) olarak kullanan ve video sanatı nda olduğu gibi konusunu da kullandığı mecradan alan
Kaynak: İnternet sanatıulusal ve bazı bölgesel radyolar, tüm sinemalar ve tüm açıkhava
mecra kuruluşlarına ödenen yayın ücretleri toplamının 2005 yılında
Kaynak: Reklamcılar DerneğiÇok yönlü Gülan'ın sanatsal temeli farklı kavram, biçim,
mecra ve yönelimlerin toplamının yoğrulmasından oluşmakta. Bu noktada yeni medya
Kaynak: Genco GülanYani, birkaç bin dinleyicinin, her yıl tekrarlanan sürekli maddi katkısı –ve fikrî katılımı– ile sürdürülebilir, kalıcı bir
mecra olma
Kaynak: Açık Radyointernet sitesi içerisinde vatandaşların da üye olarak kendi haberlerini ve köşe yazılarını paylaşabilecekleri interaktif bir
mecra oluşturdu.
Kaynak: Blog haberciliğiMevcut medya çeşitlerinin yanında artık, TheatreVoice sayesinde, farklı seslerin bir arada duyulabileceği yeni bir
mecra var:
Kaynak: TheatreVoiceSahip olduğu retweet özelliği, Twitter 'ı viral reklamların yayılması için önemli bir
mecra haline getirmektedir. Etkili kullanıcılar
Kaynak: Viral reklamsorusu üzerinden hareket eden bir
mecra olmadığından, interneti kullanan herkes çok geniş özgürlüklere ve her tür bilginin olduğu devasa
Kaynak: Suskunluk Sarmalı