Bu kurslar genellikle giyim ve
mefruşat, okuma yazma, etüt, bağlama ve buna benzer kurslardır.
These courses are usually clothing and furnishings, reading, writing, study, binding, and other similar courses.
Kaynak: haberler.comBaşkan James Monroe tarafından Fransa 'dan ithal edilen mobilya ve
mefruşat la imparatorluk stilinde yeniden döşendi. Binanın yanık dış
Kaynak: Beyaz Saraybilimsel faaliyetlerin gerçekleştirildiği,
mefruşat ve ses sisteminin kendi çapında profesyonelce dizayn edildiği 115 kişilik modern bir
Kaynak: Biga Meslek Yüksekokulubilgisayar oyunu, top, kaset ve CD,
mefruşat, giysi, yiyecek-içecek ve benzeri emtialar için üretim ve satış hakkı vererek gelir sağlamaktadır.
Kaynak: Galatasaray Sportif Anonim ŞirketiBundan başka güzellik ve sağlık ürünleri, moda aksesuarları,
mefruşat, hediyelik eşya, el sanatı ürünleri, promosyon malzemeleri,
Kaynak: Li & Fungtaklit edilmiş mobilye ve
mefruşat ile dolu "Brighton Krallık Pavyonu" adlı bir tatil konagi yaptırmaya ve sonra bunu genişletmeye başlamıştır.
Kaynak: Brightonmalları (ev aletleri,
mefruşat, buzdolabı, çamaşır makinesi gibi), otomotiv endüstrisi ve benzeri sanayii kollarında kullanılan bir malzemedir.
Kaynak: HaddelemeYeni vergilerin bir kısmı ise Saray'ın geliştirmesinde kullanıldı yeni
mefruşat ve yeni kısımlar eklendi; ahırlara atlar ve arabalar
Kaynak: Kansu GavriTicaret Odası'nın açılışı öncesi Oda'nın
mefruşat ve büro malzemeleri gibi ihtiyaçlarının sağlanmasında harcanmak üzere, o tarihte Cemiyet
Kaynak: İstanbul Ticaret Odasıbilgisayar oyunu, top, kaset ve CD,
mefruşat, giysi, yiyecek-içecek ve benzeri emtialar için üretim ve satış hakkı vererek gelir sağlamaktadır.
Kaynak: Galatasaray SK