Güncel Türkçe Sözlük
mengene anlamı
is. tek. 1. Onarma, işleme, düzeltme vb. işlemlerin uygulanacağı nesneyi sıkıştırıp istenildiği gibi tutturmaya yarayan bir çeşit alet: "Yıldız, bileğimi bir mengene gibi sıktı." -A. Gündüz. 2. Pres: Zeytin mengenesi. Üzüm mengenesi.
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
mengene anlamı Rum.mángana
1. Onarma, işleme, düzeltme vb. işlemlerin uygulanacağı nesneyi sıkıştırıp istenildiği gibi tutturmaya yarayan bir çeşit alet:§ "Kocaman bir mengenenin üzerinde zayıf omuzları yukarıya doğru bir gölge gibi çırpınıp duruyorlardı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 39. § "Bolşevik rejiminin mengenesi içinde bile Stalin'e değil, Allah'a bağlı olduklarını göstermeye muvaffak olmuşlar." -Peyami Safa, Sosyalizm-Marksizm-Komünizm, 156. § "Nuri onu taktı onu mengeneye." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 58. § "İmamı kaybetmek korkusuyla o hâle geliyorum ki, kafamı bir mengene içine sokup kırmalarını, pestil etmelerini isteyeceğim geliyor." -Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 152. § "Ama katilimi bulduktan sonra ona mengene aletiyle işkence edip…" -Orhan Pamuk, Benim Adım Kırmızı, 12. 2. Yağını veya suyunu çıkarmak için ürünleri sıkmaya yarayan alet, pres:§ "Dört tarafımızı saran mengene dişleri ne bileyim." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 125. § "Bu her eşyasında korkunç bir hatıranın resimleri basılı yerden, bu tavanı vuran ve duvarları mengene gibi vücudu sıkan yerden uzaklaşacağını düşünmek ona biraz nefes aldırıyordu." -Peyami Safa, Bir Akşamdı, 291.