Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

meşakkatli ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

meşakkatli anlamı
sf. Güç, sıkıntılı.

meşakkatli eş anlamlısı

güç
(I) sf. 1. Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül, efor, kolay karşıtı: Eski yazıyı öğrenmek güç bir işti. 2. zf. Zorlukla: "Kendini yatağa güç atmış ve sızıp kalmıştı." -Y. K. Karaosmanoğlu.
güç
(II) is. 1. Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yeteneği, kuvvet: Zihin gücü. Yaşama gücü. 2. Bir olaya yol açan her türlü hareket, kuvvet, takat. 3. Sınırsız, mutlak nitelik: Tanrı'nın gücü. 4. Büyük etkinliği ve önemi olan nitelik: Paranın gücü. 5. Bir cihazın, bir mekanizmanın iş yapabilme niteliği: Motorun gücü. 6. Siyasi, ekonomik, askerî vb. bakımlardan etki ve önemi büyük olan devlet, devletler toluluğu: Güçler dengesi. 7. Bir ulus, bir ordu vb.nin ekonomik, endüstriyel ve askerî potansiyeli: İnsan gücü. 8. Bir toprağın verimlilik yeteneği. 9. mec. Yeterliliğini ve güvenilirliğini kanıtlamış kimse. 10. coğ. Bir akarsuyun aşındırma ve taşıma yeteneği. 11. fiz. Birim zamanda yapılan iş.
sıkıntılı
sf. 1. Sıkıntısı olan: "Ağrılar kesilmeyince çok sıkıntılı vaziyete düştüm." -R. N. Güntekin. 2. Sıkıntı veren, çileli, kasvetli, meşakkatli, mukassi: "Son birkaç yılındaki oldukça sıkıntılı durumu bir yana bırakılacak olursa maddi bakımdan rahat, ortanın epey üstünde bir hayatı olmuştur." -A. Ş. Hisar.

"meşakkatli" için örnek kullanımlar

Bu noktaya uzun ve meşakkatli bir yoldan geldik.
We came a long and arduous road to this point.
Kaynak: haberler.com
Tıp emekçilerimizin, eğitim süreçleri uzun ve meşakkatli, çalışma koşulları ağırdır.
Medical emekçilerimizin, a long and arduous process of education, working conditions are severe.
Kaynak: canakkaleolay.com
Ne meşakkatli, ne zor işmiş meğer.
What a tedious, unless you işmiş difficult.
Kaynak: sabah.com.tr
Çok meşakkatli bir iştir.
Very difficult task.
Kaynak: timeturk.com
Deri işlemesi meşakkatli, emek isteyen ve severek yapılması gereken bir iştir. Deri çeşitli kimyasal ve fiziksel işlemlerden geçerek bir
Kaynak: Tabakhane
Hakeza meşakkatli geçen yıllarımda kendime hep büyük üstat Pisagor'u örnek alıp, esaret altında geçen onca zaman zarfında bir çok badireyi
Kaynak: Saklı Dünya "Keşif"
Padişahın buyruğu ile kapatılan İstanbul'daki Meclis'in diğer Heyeti Temsiliye üyeleri gibi meşakkatli bir yolculuktan sonra Ankara'ya geçti.
Kaynak: Mazhar Müfit Kansu
Bu nedenle biraz meşakkatli bir yolculuktan sonra eşsiz güzellikteki koya ulaşılır. Bir diğer ulaşım şekli de Kalkan'dan tekne kiralamak
Kaynak: Fırnaz İskelesi
için gerekli şartların oluşması birkaç gün sürer ve bazı konukların ölümü, intiharı, kavgaları içerisinde bu süre bir hayli meşakkatli geçer.
Kaynak: El Ángel Exterminador (film, 1962)
Zorunlu, zahmetli, meşakkatli ve sonu görülmeyen göçler kuşaktan kuşağa aktarılır, türkü olur, şiir olur öykü ve destan olur.
Kaynak: Bıyıkaydın, Balışeyh
Bu devreleri geçiren sporcu zor ve meşakkatli bir imtihandan geçerek Dan ustalık derecesi olan "Siyah" Kemeri almaya çalışır.
Kaynak: Judo
Bu meşakkatli, sorumluluk gerektiren ve uzun sürecek bir işti. Haham Yehuda HaNasi bütün bilgileri toplamak için olabildiğince çok din
Kaynak: Mişna
İstanbul'a gelenler, Taşoluk'ta meşakkatli olsa da bir şekilde dernek kurabildiler. Tüm civar köylerin de desteği alınarak, ufak bir
Kaynak: Tazeköy, Şenkaya
insanların ağır, meşakkatli hayat içerisinde yaşamasını müşâhede eder ve tüm bunları kaleme almaya, onlara kendi yaklaşımını anlatmaya çalışır.
Kaynak: Cafer Cabbarlı
İnce ve kullanıma müsait olduğu için sevilerek yenilirse de yapımı zor ve meşakkatli olduğu için fazla itibar edilmezdi. Yuka, içine kıyma
Kaynak: Çoğullu, Gerede

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.