Fenerbahçe için son derece
sıkıntılı dakikalar anlamına geldi.
Liverpool has meant an extremely distressing moments.
Kaynak: spothaber.comFatih Terim maçı tribünde '
sıkıntılı' bir şekilde takip etti.
Fatih Terim match the bleachers 'distressed' was followed by a way.
Kaynak: habergazete.comİki eleme maçını uzun süre
sıkıntılı oynayarak geçmeyi başardılar..
Managed to pass two qualifying game playing troubled for a long time ..
Kaynak: hurriyet.com.trEsenyurt, konut firmalarının en
sıkıntılı olduğu bir merkez.
Flat, housing companies, a center is the most troublesome.
Kaynak: focushaber.comKıtlık nedeniyle
sıkıntılı günler yaşayan ve ABD hükümetinden hiçbir yardım alamayan Banok Kızılderilileri , 1878 yılında kendilerine
Kaynak: Banok SavaşıTango öğrenmeyi
sıkıntılı bir süreç olarak görmekten vazgeçme zamanı. Mutluluğun varılacak bir sonuç değil de içinde her an bulunulan
Kaynak: Tango kursukazasında nişanlısı Bethany'nin sarhoş bir sürücünün kullandığı araba tarafından öldürülmesi sonrasında çok
sıkıntılı günler yaşamaya başlamış.
Kaynak: The Crowkazasında nişanlısı Bethany'nin sarhoş bir sürücünün kullandığı araba tarafından öldürülmesi sonrasında çok
sıkıntılı günler yaşamaya başlamış.
Kaynak: James O'BarrFakat burada yılan ve akrepten çok rahatsız oluyorlardı
sıkıntılı ve güç bir yaşamları vardı. Bu durumdan kurtulamıyorlardı. Bir gün şimdiki
Kaynak: Alacaatlı, SındırgıMichael, parçayı kendisine mektup yazarak, oğlunun onun çocuğu olduğunu iddia eden ve Michael'a
sıkıntılı zamanlar yaşatan bir kadından
Kaynak: Billie JeanSovyetlerde arazinin karlı ve çamurlu, lojistik desteğin de
sıkıntılı olması yüzünden başarısız olan doktrin, batı cephesinde ise hava
Kaynak: Yıldırım savaşı2001 yılında Beverly Hills'de bir mağazada hırsızlık yaparken yakalanan Ryder, bu davadan kefaletle beraat etse de kariyerinde
sıkıntılıKaynak: Winona Rydero yılmamış vargücüyle devlet hizmetine koşmuş ve yine en
sıkıntılı zamanda hizmete talib olarak devleti selamete çıkarmaya muvaffak olmuştur.
Kaynak: Köprülü Mehmed PaşaBraddock ve ailesinin ABD'deki Büyük Ekonomik Kriz yıllarında yaşadıkları
sıkıntılı yılları ve verdikleri büyük yaşam mücadelesini konu ediniyor.
Kaynak: Cinderella ManAuster'in yazarlığa ilk başladığı yıllardaki
sıkıntılı günlerinde Paul Benjamin imzasıyla yayınladığı bir de polisiye romanı vardır.
Kaynak: Paul AusterGrubun bas gitaristi Jason Newsted 'in 17 Ocak 2001 'de gruptan ayrılması ve diğer çeşitli sebeplerle
sıkıntılı zamanlar geçiren grubun
Kaynak: St. Anger (albüm)Soğuk bir iklimde engebeli arazi üzerinden ağır yüklerle yapılan yolculuk oldukça zor ve
sıkıntılı geçmiş, yalnızca 30.000-40.000 kadarı
Kaynak: Klondike Altına HücumuAllen 'ın 1984 yılında geçirdiği trafik kazası sonucu sol kolunu kaybetmesi nedeniyle doğan
sıkıntılı günler nedeniyle üç senede tamamlandı.
Kaynak: Hysteria (Def Leppard albümü)IBH sıklıkla
sıkıntılı ama daha az önemli olan İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS) ile karıştırılır. Ülseratif kolitin bir diğer inflamatuar
Kaynak: Ülseratif kolitUND ve üyeleri tarafından 1 yıl gibi kısa bir sürede yeniden inşa ettirilen,
sıkıntılı şartlardan kurtarılarak modern ve ileri
Kaynak: Gürbulak sınır kapısıII. Dünya Savaşı 'nda Kızıl Ordu 'da gazeteci olarak görev yapmasına rağmen Stalin 'in bürokrasisinden dolayı oldukça
sıkıntılı günler
Kaynak: Aleksandr DovjenkoÖzellikle küskünler döneminde
sıkıntılı günler geçiren politikacının Türk Sanat Müziği'ne karşı duyduğu ilgi ve bunu Meclis'e taşıması
Kaynak: Yasin HatipoğluBir gay ikonun olası özelliklerinin arasında alımlılık, ihtişam,
sıkıntılı durumları güçlü bir şekilde karşılayabilirlik, ve androjin bir
Kaynak: Gey ikonuÖzellikle,
sıkıntılı stresli bir süreçten geçmek, vitaminsizlik-gerekli gıdanın alınamaması, antibiyotik ilaç tedavileri, ağrılı, ateşli
Kaynak: Vitiligo