Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

muadil ne demek?

- 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

muadil anlamı
sf. (mua:dil) esk. Eşit, denk, eş değer.

Türkçe - İngilizce

muadil anlamı
equivalent

"muadil" için örnek kullanımlar

Diğer taraftan tamiratta orijinal ya da muadil parçaların kullanılması kararı da vatandaşa bırakılacak.

Repair where the original or an equivalent use of parts other hand, the decision to leave the citizen.

Kaynak: sabah.com.tr

SGK'ya benzer şikayetleri ulaştıran vatandaşlar, "Eczacılar muadil ilacı veriyorsa ben nereden bileceğim" gibi kaygılarla kağıt reçetenin de kendilerine verilmesini istiyor.

Delivering similar complaints SSI citizens, "Pharmacists equivalent drug if I do I know" to be given to them as well as the concerns of paper prescriptions.

Kaynak: saglik.bugun.com.tr

LPG'nin, muadil araç yakıtlarına kıyasla ekonomisini bugüne kadar olduğu şekilde koruduğu sürece, sektörde istikrarlı bir büyümenin devam edeceğini düşünüyoruz'' dedi.

LPG, compared to an equivalent vehicle fuels has done so far is protecting the economy, as long as a stable growth in the sector will continue to think,'' he said.

Kaynak: otomobil.haber7.com

Kontun eşine veya kont konumundaki bayana kontes denir Birleşik Krallık 'taki muadil i earl dür Modern zamanlarda, soyluluk sırasında
Kaynak: Kont

denildiği görülüyor ki, sonradan Türkçe neşriyatta, bu adlara muadil olmak üzere, “Avrupa-i Osmânî” ve “Rumeli-i Şâhâne” tabirleri kullanılmıştır
Kaynak: Rumeli

ve en:ARCNET | ARCNET gibi diğer muadil ağ teknolojilerinin yerini büyük ölçüde alarak 1980'li yıllardan günümüze kadar kullanılagelmiştir
Kaynak: Ethernet

1943 tarihinde Maarif Vekaletinin 748 numaralı emri ile Maliye Meslek Mektebi Maliye Okulu adı ile lise derecesine muadil olarak kabul
Kaynak: Maliye Okulu

yılında yürürlüğe giren 1472 Sayılı Yasa gereği, kendisine muadil özel yüksekokulların bağlanması ile eğitim-öğretim kapasitesini genişletmiştir.
Kaynak: Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

fişek barutunun ve çapının muadil fişeklerden daha fazla olması ve mekanizmasının atım haznesine iyi bir şekilde yerleşmesinden dolayı G3
Kaynak: Heckler & Koch G3

nakil edilecek kendilerine derecelerine göre, Fransız ordusu mensuplarının sulh zamanındaki aynı dereceler maaşlarına muadil para ödenecektir.
Kaynak: Cenevre Sözleşmeleri

Bu oyunun yürütüldüğü köylerde halk arasında muadil (benzer, eşit) tavırlar, ancak güreşlerden önce pehlivanlar arasındaki perdahlamalarda
Kaynak: Kızık, Tokat

Bir diğer ihtilaf, Diyanet İşleri Bakanlığı'na muadil İsrail Başhahamlığı 'nın tavırlarından kaynaklanmaktadır. İsrail'de din değiştirme
Kaynak: Kim Yahudidir?

yılında yürürlüğe giren 1472 sayılı yasa gereği, kendisine muadil özel yüksekokulların bağlanması ile eğitim-öğretim kapasitesini genişletmiştir.
Kaynak: Gazi Üniversitesi

denildiği görülüyor ki, sonradan Türkçe neşriyatta, bu adlara muadil olmak üzere, "Avrupa-i Osmânî" ve "Rumeli-i Şâhâne" tabirleri kullanılmıştır.
Kaynak: Balkanlar

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)