sevimli sf. Hoşa gitme özelliği olan, hoşa giden, şirin, sempatik:
"O zaman hayat sevimli ve kolaydı." -N. F. Kısakürek.
uygun sf. 1. Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip:
"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." -İ. O. Anar. 2. Elverişli, yarar, müsait, muvafık:
"Yemeği götürmek için o an en uygun kişiydim." -A. Kutlu. 3.
mec. Orantılı, oranlı.
uysal sf. 1. Başkalarına kolayca uyabilen, sözlerini dinleyip karşı gelmeyen, yumuşak başlı:
"Kadın uysal olduğu zaman kuvvetlidir." -A. Gündüz. 2.
zf. Başkalarına kolayca uyabilen, sözlerini dinleyip karşı gelmeyen, yumuşak başlı bir biçimde:
"Ona vefasızlıkta biraz düşünceli davranmayı yararlı buluyor, yalnızca bulduklarında yeni başkana pek uysal davranıyorlardı." -M. Ş. Esendal.