Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

uygun ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

uygun anlamı
sf. 1. Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip: "Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." -İ. O. Anar. 2. Elverişli, yarar, müsait, muvafık: "Yemeği götürmek için o an en uygun kişiydim." -A. Kutlu. 3. mec. Orantılı, oranlı.

Kişi Adları Sözlüğü

Uygun anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Yakışır, yaraşır, elverişli, yararlı. 2. Oranlı.

Türkçe - İngilizce

uygun anlamı
sıfat
1) appropriate
2) suitable
3) proper
4) convenient
5) fit
6) eligible
7) suited
8) relevant
9) adequate
10) meet
11) favorable
12) compatible
13) applicable
14) fair
15) correct
16) fitting
17) pursuant
18) acceptable
19) consistent
20) pertinent
21) apt
22) due
23) fitted
24) decent
25) likely
26) well
27) conformable
28) expedient
29) advisable
30) agreeable
31) fine
32) congruent
33) befitting
34) allowable
35) propitious
36) concordant
37) ripe
38) opportune
39) adaptable
40) congenial
41) in place
42) equal
43) proportional
44) accommodating
45) congruous
46) apposite
47) permitting
48) becoming
49) calculated
50) apropos
51) comely
52) felicitous
53) tailormade
54) comparative
55) seemly
56) prosperous
57) done
58) answerable
59) seasonable
60) square
61) keen
62) cool
63) commensurate
64) made-to-order
65) well-matched
66) favourable
edat
1) for
isim
1) matching
bağlaç
1) up to

uygun eş anlamlısı

elverişli
sf. 1. Uygun, müsait: "Halim'e içinde bulunduğu zor ve ezici durumdan kurtulmak için bundan daha elverişli bir fırsat çıkmazdı." -A. İlhan. 2. İşe yarayan, ergonomik.
mutabık
sf. (muta:bık) esk. 1. Birbirine uyan, aralarında anlaşmazlık olmayan. 2. Uygun.
muvafık
sf. (muva:fık) esk. Uygun: "Böyle bir teklifi kabul etmek kolay ve muvafık değildir." -Atatürk.
müsait
sf. (müsa:it) 1. Uygun, elverişli: "Asla hissîliğe, ılık ve yumuşak duygulara müsait değiliz." -N. F. Kısakürek. 2. tkz. Flört etmeye hazır olan, kolayca flört edebilen (kadın).
mütenasip
sf. (mütena:sip) esk. Orantılı, oranlı, uygun.
oranlı
sf. Kendinde oran bulunan, nispetli, mütenasip, mütevazin.
orantılı
sf. 1. Bir orantıyla ilgili olan, aralarında orantı bulunan, mütenasip: "Gazetecilik de spor da o kitlelerin genel seviyesiyle doğrudan orantılıdır." -H. Taner. 2. mat. Bir niceliğin iki, üç, ... kez çoğalması veya azalması başka bir niceliğin o nispette çoğalmasını veya azalmasını gerekli kılarsa "bu iki nicelik birbiriyle orantılıdır" denir.
yarar
is. 1. Bir işten elde edilen iyi sonuç, fayda, avantaj: "Al takke ver külah, kırsal kesimi çocuğunu okutmanın yararına inandırdık." -A. İlhan. 2. Çıkar: Kızılay yararına bir balo. 3. sf. Yarayan, elverişli, uygun: "Sanat yalnız insanları ıslah etmeye yarar bir vasıtadır." -Y. K. Beyatlı.
yaraşır
sf. Layık, uygun: "Yüzüne kahramanlığına yaraşır bir tebessüm sindirdi." -N. Uygur.

"uygun" için örnek kullanımlar

Bu vergi hesapları da, her ülkenin kanunlarına uygun şekilde yapıldı.
This tax accounts, in accordance with the laws of each country was made.
Kaynak: haberedikkat.com
Ve 'Evlilik Okulu' da bu bakımdan başlangıç için uygun bir örnek.
And "marriage School this respect, starting from a suitable example.
Kaynak: radikal.com.tr
Nitelik bakımından da günümüz koşullarına çok uygun değildi.
Not very convenient in terms of quality of present-day conditions.
Kaynak: haber3.com
Bir libretto metni olmaya o kadar uygun bir tablo ortaya çıktı.
So that the appropriate table to a libretto text output.
Kaynak: turkiyegazetesi.com.tr
Tarım veya ziraat, bitki sel ve hayvan sal ürünlerin üretilmesi, bunların kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, bu ürünlerin uygun
Kaynak: Tarım
Otomobil, yolcu taşımaya uygun tekerlek li, motorunu kendi taşıyabilen kara ulaşım taşıt ı. Otomobil kavramının ilk ortaya çıktığı zaman
Kaynak: Otomobil
Altın üretimi öncelikle, metalin yer altından çıkartılması, ön zenginleştirme için uygun işlemlerin uygulanması ve ardından uygun
Kaynak: Altın üretimi
Distribütör, endüksiyon bobini tarafından meydana getirilen yüksek gerilimi uygun zamanda uygun buji ye göndererek yanmayı sağlar.
Kaynak: Distribütör
Daha uygun bir deyişle Persler, Antik İranlılar dır. İranlılar ın ataları olarak sayılırlar. Antik İran 'da kurulan en önemli iki
Kaynak: Persler
Evlilik, iki kişinin aile kurmak üzere kanunların uygun gördüğü şekilde, ruh en ve bedenen bir ömür boyu sürecek şekilde biraraya gelmesi
Kaynak: Evlilik
Finans kelimesinin birkaç tanımı vardır:Finans; ihtiyaç duyulan fonların uygun şartlarda sağlanması ve etkin bir şekilde kullanılmasıyla
Kaynak: Finans
Seçim, kendilerine memuriyet, temsil yetkisi veya bir vekalet verilecek, kanuni şartlara uygun kişilerin, bir kısım veya bütün vatandaşlar
Kaynak: Seçim
Maddeye uygun bir biçimde kaynak ekleyerek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz. ad Yer fıstığı | resim Peanut_9417. jpg | image_width 240
Kaynak: Yer fıstığı
Haber, güncel ve ilginç bir olayın olduğunca nesnel ve gerçeğe uygun bir biçimde sunulmasıdır. Haber metninde her türlü taraflı
Kaynak: Haber

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.