Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

muntazam ne demek?

- 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

muntazam anlamı
sf. 1. Düzgün. 2. Düzenli, derli toplu: "İyilerin muntazam Tamlığında bulamadığını, onlardan uzaklarda aramaya karar vermişti." -E. Şafak. 3. zf. Düzenli, sürekli ve düzgün bir biçimde: "Bizi beslemek için muntazam yumurtlarlar." -Ö. Seyfettin.

Türkçe - İngilizce

muntazam anlamı
sıfat
1) regular
2) neat
3) formal
zarf
1) in good order

muntazam eş anlamlısı

düzgün
sf. 1. Doğru ve pürüzsüz, muntazam: Düzgün tahta. Düzgün yol. 2. Düzenli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam. 3. İyi: "Belli ki hâlleri vakitleri çok düzgün değil." -M. Ş. Esendal. 4. zf. Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde: Düzgün konuşuyor. 5. mat. Kenar veya ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (biçim): Düzgün çok yüzlü. 6. is. esk. Fondöten.

"muntazam" için örnek kullanımlar

Devletini, milletini seven herkesin vergisini muntazam ödemesi lazım.

The State and the nation loves everyone has to pay taxes regularly.

Kaynak: bursadabugun.com

Memleketin siyasi ve iktisadi durumu, muntazam bir hayat sürmemizi, çok iyi düşünürek kararlar almamızı icap ettiriyor.

The political and economic situation of the country, an orderly life sürmemizi, require a very good saves us from thinking of the decisions.

Kaynak: ekoayrinti.com

Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası, dünya düzenli Masonluğunca muntazam olarak kabul edilen tek ve en eski Türk Mason Büyük Locası
Kaynak: Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası

Levhalar matkap ile muntazam bir şekilde delinecek, galvanizli çivi, kroşe, lastik conta ve madenî pul ile çatıya tespit edilecektir.
Kaynak: Çatı örtüsü

kalbi hükmünde oldukları kadar, kalp atışları gibi muntazam fasıllarla (ritim lerle) uzay a radyo dalgaları gönderen nötron yıldızları dır.
Kaynak: Pulsar

Bu eczaneler, bizzat sağlık zabıta sı memur ları tarafından muntazam şekilde denetlenirlerdi. Türkiye'de açılan ilk eczanelerden biri
Kaynak: Eczane

Bu defa da Lüleburgaz'ı kendisine üs edinmiştir. Süleyman Gazi 'nin ölümünden sonraki gerilemede metanet gösterdi ve muntazam olarak
Kaynak: Hacı İlbey

Dansözler Mezarı (M.Ö. IV Yüzyıl) Şehirde akropöl olarak nitelenen yükseltinin Meis Adası 'na bakan yüzünde muntazam sur kalıntıları
Kaynak: Antiphellos

Sürgünün büyümesi ve gelişmesi nihayete erinceye kadar (tahminen Temmuzun ilk haftasında biter) 7-10 günlük muntazam aralıklarla
Kaynak: Elma küllemesi

Tidy kelime anlamı olarak ta düzenli, muntazam, tertipli anlamına gelmektedir. Html Tidy ise Html kullanımına bir standart getirmeye
Kaynak: HTML Tidy

Bunda pullar gayri muntazam olup derideki desen meydana getiren boyalar da yoktur. Kuyruk kopmadan kırılırsa o yerden yeni bir kuyruk uzar
Kaynak: Kertenkele

Tropikal yağmur ormanlarını iklimi bütün sene devam eden yüksek ve muntazam bir sıcaklık, yine bütün yıla dağılmış bol bir yağış ve buna
Kaynak: Yağmur ormanları

teşkilatı olan yaya ve müsellim teşkilatını kurmuş ve bu suretle aşiret kuvvetlerinden muntazam askeri teşkilata doğru bir adım atılmıştır.
Kaynak: Çandarlı Kara Halil Hayreddin Paşa

Nitekim caminin son tamiratı sırasında çok derinlerde caminin arka ve alt kısmında suyun giriş yerinde gayet kalın ve muntazam mazgal
Kaynak: Danyal

Gençken dip tarafında şişkin olup daha sonra kalınlık bakımından muntazam olur. 15-20 cm kadar boyda, 3-4 cm kadar kalınlıkta olabilir.
Kaynak: Çörek mantarı

Periyodik bibliyografyalar: Belli bir konu veya konulara dair yayımlanan eserleri muntazam veya gayri muntazam fasılalarla bildirirler.
Kaynak: Bibliyografya

kaniya gund köy çeşmesi üstü kapalı taş oymalığından yapılmış muntazam ve sanatsal bir yapıdır. Dalika bölgesinde dağarası köyü ve kesentaş
Kaynak: Dağarası, Ergani

sayısında Çaycuma için şu bilgiler verilir: "Devrek kadar muntazam olup, kasaba içinde 2 çarşı, 2 cami, 1 kilise ve 1 hamam vardır."
Kaynak: Çaycuma

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)