Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

mütevazı ne demek?

- 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

mütevazı anlamı
sf. (müteva:zı) 1. Alçak gönüllü: "Çok mütevazı bir kadın olan annesinden edep, erkân, ev kadınlığı ve el hüneri almış." -S. Ayverdi. 2. Gösterişsiz, iddiasız: "Düğün sahibinin bütçesi ne kadar dar ve mütevazı olursa olsun, hokkabaz şarttı." -S. Ayverdi.

Türkçe - İngilizce

mütevazı anlamı
sıfat
1) lowly

mütevazı eş anlamlısı

gösterişsiz
sf. 1. Gösterişi olmayan, mütevazı: "Fakat fakir, gösterişsiz ve hatırsız bir adam olduğu için teşebbüsleri daima neticesiz kalmıştır." -R. N. Güntekin. 2. Gösteriş yapmayan.

iddiasız
sf. 1. Bir iddiası olmayan. 2. mec. Alçak gönüllü, mütevazı: "... sessiz, iddiasız, dört duvar arasında bir memur hayatı sürüyordu." -Y. Z. Ortaç.

"mütevazı" için örnek kullanımlar

İyi bir anne olduğumu düşünüyorum; mütevazı olmayacağım.

I think I'm a good mother, will not be modest.

Kaynak: sabah.com.tr

Evler, sokaklar sanki minyatür gibi, basit ve mütevazı görünüyor gözüme.

Houses, streets if they like a miniature, looks simple and humble me in the eye.

Kaynak: turizmhaberleri.com

İdman sonrasında, dağılan topları tribünden toplayacak kadar da mütevazı.

After training, the balls scattered far too modest to collect the stands.

Kaynak: hurriyet.com.tr

sorusuna "Bilmem öyle mi diyorlar, bilmiyorum" diyerek mütevazı bir yanıt verdi.

to the question "I do not know it, they say, I do not know," he replied modest.

Kaynak: haber.gazetevatan.com

Zengin Doğu Yakası sakinleri ile aynı okula giden, mütevazı bir ailenin çocuğudur. Sivri dili, farklılığı ve zekasıyla bizlere The O.C.'
Kaynak: Dan Humphrey

Aile mütevazı bir başlangıçtan sonra ilk defa bankacılık ile güç kazandı. Medici Bankası Avrupa'nın en başarılı ve saygın bankalarından
Kaynak: Medici

Bazen mütevazı bir balıkçı, bazen demirci bazen de marangoz rolünde çıktığı filmlerde hiçbir zaman kötü roller oynamadı, ama hiçbir zaman
Kaynak: Kadir Savun

asıl filmden önce gösterilmek üzere çok fazla reklamı yapılmaksızın dağıtımı yapılan düşük ya da mütevazı bütçeli film leri ifade etmekteydi.
Kaynak: B filmi

Refik el-Hariri, 1944 'te Lübnan'ın Sayda şehrinde mütevazı bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. İlk, orta ve lise
Kaynak: Refik el-Hariri

Rostra'nın yanında mütevazı dairesel tuğla yapımı bir yapı bulunmaktadır, yaklaşık iki metre yüksekliğinde ve iki metre çapındadır.
Kaynak: Rostra

Valdes'in büyük bir kısmı mütevazı bir doğadan ve birkaç küçük tuz gölünden oluşur. Bunlardan en büyüğü deniz seviyesinin 35 m altında
Kaynak: Valdés Yarımadası

Nakkaş mucit Sussex' deki mütevazı hayatı, Baird 'i 50 yıldır düşlediği televizyon icadı üzerinde yoğunlaşma fırsatı verdi. Parası olmadığı
Kaynak: John Logie Baird

Döneminde çok populer olmasına rağmen mütevazı tavrını elden bırakmayan ender sporculardandır. 1957 yılında 20 yaşında Kırkpınar 'da başa
Kaynak: Mehmet Ali Yağcı

Görünüşe göre fetihlerle gelen güç, bir şehir dolusu mütevazı insanın koca bir Cumhuriyete hükmeder hale gelmesine neden olmuştur.
Kaynak: Curia

Stadın o dönemlerde Torpedo Moskova tarafından antrenman sahası olarak kullanılırken çok mütevazı tesisleri vardı. Stadyumu 1979'da
Kaynak: Eduard Streltsov Stadyumu

Walton Ailesi, bu zenginliğe rağmen halen Arkansas eyaletindeki 25 bin nüfuslu Bentonville kasabasında mütevazı bir yaşam sürmektedir.
Kaynak: Walton ailesi

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)