ihsan is. (ihsa:nı) 1. İyilik etme, iyi davranma. 2. Bağışlama, bağışta bulunma. 3. Bağışlanan şey, kayra, lütuf, inayet, atıfet:
"Bu paşanın parmaklarını yakan ilk ihsan kesesi oldu." -H. E. Adıvar. 4. Karşılık beklemeden yapılan yardım, iyilik.
iyilik is. 1. İyi olma durumu, salah. 2. Karşılık beklenilmeden yapılan yardım, kayra, lütuf, kerem, ihsan, inayet:
"Borcumu ödesem de iyiliğini ödeyemem." -N. Cumalı. 3. Sağlığı yerinde olma durumu, esenlik:
İyilik haberlerinizi aldım. 4. Yarar veya elverişlilik, nimet:
Okumanın şu iyiliği de var ki... lütuf is. Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik, yardım, ihsan, inayet, atıfet:
"Allah'ın lütuflarına karşı minnet ve şükran duygularıyla dolmuştu." -C. Uçuk.