belirti is. 1. Bir olayın veya durumun anlaşılmasına yardım eden şey, alamet, nişan, nişane:
"Tuhaf! Çocukların yüzünde zerre kadar utanma belirtisi yok." -A. Ümit. 2.
tıp Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun, hastalığın göstergesi olan durum veya görüntü, araz, semptom, sendrom.
işaret is. (işa:ret) 1. Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im:
Noktalama işaretleri. 2. Belirti, gösterge, alamet. 3. El, yüz hareketleriyle gösterme:
"Artık işaretleri bırakmış, konuşuyor, bir taraftan da saçlarını düzeltiyor." -R. H. Karay.