Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

nur ne demek?

 - 5 sözlük, 6 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

nur anlamı
is. (nu:ru) 1. Aydınlık, ışık, parıltı, ziya. 2. İlahi bir güç tarafından gönderildiğine inanılan parlaklık: "Kuru kadın okurken önündeki mezarın bir yeşil nurla tutuştuğunu gördü." -Ö. Seyfettin.

Kişi Adları Sözlüğü

Nur anlamı Köken: Ar.
Cinsiyet: Erkek
1. Aydınlık, ışık, parıltı. 2. Tanrısal bir güç tarafından gönderildiğine inanılan parlaklık. 3. Kur'an-ı Kerim.
Cinsiyet: Kız
1. Aydınlık, ışık, parıltı. 2. Tanrısal bir güç tarafından gönderildiğine inanılan parlaklık. 3. Kur'an-ı Kerim.

Türkçe - İngilizce

nur anlamı
isim
1) light
2) radiance
3) glory
4) nimbus

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

nur anlamı
Bir çeşit taze, yumuşak, tuzsuz, beyaz peynir, lor.

*Bor -Niğde
Bucak *Kozan -Adana
Kocayatak *Serik -Antalya
*Fethiye -Muğla
*Lüleburgaz -Kırklareli

nur anlamı
(< Ar. nûr) nur

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Nur anlamı
Mardin ili, Akıncı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

nur eş anlamlısı

aydınlık
is. 1. Bir yeri aydınlatan güç, ışık: "Bir elektrik görmediğimizden titrek fener aydınlığına doyamazdık." -F. R. Atay. 2. Bir yapının ortasına gelen oda ve öbür bölümlerin ışık alması için damın ortasından zemine kadar açılan boşluk. 3. sf. Işık alan: Aydınlık bir oda. 4. sf. mec. Kolay anlaşılacak derecede açık olan, vazıh: Aydınlık bir söz. 5. sf. mec. Kötülükten uzak, temiz, saf: Aydınlık bir yüz.
ışık
is. 1. Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk: "Okuyabilmek için kapıdaki ışık yeterli değildi." -H. E. Adıvar. 2. Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç: Buraya bir ışık getirin. 3. Aydınlanmak için kullanılan elektrik: "Apartmandaki dairelerin ışıkları kapalı, herkes mışıl mışıl uyuyor olmalı." -A. Ümit. 4. mec. Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı: "Bütün gözlerden manalı ışıklar sıçrıyordu." -P. Safa. 5. mec. Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser vb: "Sevgili Behçet Necatigil şiirimizin vazgeçilmez ışıklarından biri olarak ayrıldı aramızdan." -N. Cumalı. 6. fiz. Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma.
ziya
is. (ziya:) esk. Işık, aydınlık: "Dışarıda batmış güneşin bıraktığı ziya artık fersizleşiyor." -R. H. Karay.

"nur" için örnek kullanımlar

Arabeskin 'Baba'sı için Yasin okutan ve dua eden Nur, gözyaşlarına hakim olamadı.
Arabesk 'Baba'sı teach and praying for the Yasin Nur, tears did not dominate.
Kaynak: aksam.com.tr
Nur içinde yatsın, mekanı cennet olsun.
May he rest in peace, get heaven attractions.
Kaynak: ajansspor.com
Sağlık Bakanlığı'nın sayesinde nur topu gibi 'anne sütü bankası' isimli bir sorunumuz daha oldu.
Like a ball of light thanks to the Ministry of Health 'breast milk bank' was more of a problem offline.
Kaynak: kadinhaberleri.net
Nur Suresi (Arapça : سورة النّور ) Kur'an 'ın 24. suresidir. Medine döneminde yazılmış olan 64 ayetten oluşur. Adını, 35. geçen “nur
Kaynak: Nur Suresi
Sirac-ün Nur; Said Nursi 'nin Risale-i Nur adlı külliyatında bulunan kitaplarından biridir. Sirac-ün nur ışık saçan nur anlamına
Kaynak: Sirac-ün Nur

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.