nurani anlamı sf. (nu:ra:ni:) 1. Işıklı, nurlu. 2. mec. Saygı uyandıran: "Nurani, babacan, hoşlanılır bir ihtiyar olamazsın." -R. H. Karay.
Kişi Adları Sözlüğü
Nurani anlamıKöken: Ar. Söyleyiş: (nu:ra:ni) Cinsiyet: Erkek 1. Işıklı, ışık saçan. 2. Saygı uyandıran, nurlu.
nurani eş anlamlısı
ışıklı sf. 1. Işığı olan, aydınlık, ışıklandırılmış, nurlu, nurani: "Tünelin ışıklı ucundan doğru bir esinti geliyor." -A. Ağaoğlu. 2. mec. Neşe veren, sevinç yaratan, mutlu: "Kadınınsa güzel yüzü dökülüyor önüne, kocasından uzaklaşıyor, ışıklı gözleri doluyor, dudağı titriyor giderek." -Y. Atılgan.
nurlu sf. 1. Aydınlık, ışıklı, parlak: "Mehtap bize bir nurlu avize gibi gelirdi." -A. Ş. Hisar. 2. mec. Saygı uyandıran.
"nurani" için örnek kullanımlar
Ahir zamanda, AL-Y BEYT-i NEBEVY'NiN (A.S.M.) (Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in soyunun) CEMAAT-Y NURANYYESiNi (nurani cemaatini) TEMSYL Kaynak:İmam Mehdi
Köyün geleneksel yemekleri keledoş içli köfte çölek cudavdır ayrıca köyde bir türbe bulunmaktadır seyh müşabiri nurani. Coğrafya Kaynak:Döşkaya, Bitlis
Tasavvuf ehline göre ruh, hisseden, canlı, nurani, şekilsiz, renksiz, ağırlığı olmayan, her şeyi kavrayan, beden ile münasebeti olan Kaynak:Ruh