Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

ışıklı ne demek?

 - 5 sözlük, 30 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

ışıklı anlamı
sf. 1. Işığı olan, aydınlık, ışıklandırılmış, nurlu, nurani: "Tünelin ışıklı ucundan doğru bir esinti geliyor." -A. Ağaoğlu. 2. mec. Neşe veren, sevinç yaratan, mutlu: "Kadınınsa güzel yüzü dökülüyor önüne, kocasından uzaklaşıyor, ışıklı gözleri doluyor, dudağı titriyor giderek." -Y. Atılgan.

Kişi Adları Sözlüğü

Işıklı anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
Işığı olan, aydınlık.

Türkçe - İngilizce

ışıklı anlamı
sıfat
1) illuminated
2) splendent
3) lighted-up
4) high-speed

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

ışıklı anlamı
Çarşamba.

Çığrı *Dinar -Afyon
Yukarıseyit, Ortaköy *Çal -Denizli
Kurthasanlı *Kadınhanı -Konya

ışıklı anlamı
El tezgahında seyrek dokunan bez.

Uluğbey *Senirkent -Isparta

ışıklı anlamı
Üzüm çeşidi

Uşak

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Işıklı anlamı
Adana ili, Kozan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Aydın ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Bursa ili, Mudanya ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Çorum ili, Mecitözü ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Denizli ili, Işıklı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Edirne ili, Enez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
gaziantep ili, ŞehitKâmil ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Giresun ili, Tirebolu ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Hakkâri ili, Çukurca ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Hatay ili, Uluçınar bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
İçel ili, Gülnar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
İçel ili, Taşucu bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
İzmir ili, Tire ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Karaman ili, Göktepe bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Kütahya ili, Emet ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Malatya ili, Hekimhan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Malatya ili, Yeşilyurt ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Ordu ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Rize ili, Ardeşen ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Sinop ili, Türkeli ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Tokat ili, Niksar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Trabzon ili, Arsin ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Van ili, Başkale ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Işıklı anlamı
Zonguldak ili, Ereğli ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

ışıklı eş anlamlısı

aydınlık
is. 1. Bir yeri aydınlatan güç, ışık: "Bir elektrik görmediğimizden titrek fener aydınlığına doyamazdık." -F. R. Atay. 2. Bir yapının ortasına gelen oda ve öbür bölümlerin ışık alması için damın ortasından zemine kadar açılan boşluk. 3. sf. Işık alan: Aydınlık bir oda. 4. sf. mec. Kolay anlaşılacak derecede açık olan, vazıh: Aydınlık bir söz. 5. sf. mec. Kötülükten uzak, temiz, saf: Aydınlık bir yüz.
mutlu
sf. 1. Mutluluğa erişmiş olan, ongun, mesut, bahtiyar, berhudar: "Bu yüz neşeli değil, taşkın denecek kadar mutlu idi." -T. Buğra. 2. Mutluluk veren: Mutlu bir olay.
nurani
sf. (nu:ra:ni:) 1. Işıklı, nurlu. 2. mec. Saygı uyandıran: "Nurani, babacan, hoşlanılır bir ihtiyar olamazsın." -R. H. Karay.
nurlu
sf. 1. Aydınlık, ışıklı, parlak: "Mehtap bize bir nurlu avize gibi gelirdi." -A. Ş. Hisar. 2. mec. Saygı uyandıran.

"ışıklı" için örnek kullanımlar

Gala girişi "Kelebeğin Rüyası" isimli ışıklı dekorla süslendi.
Gala entry "butterfly dream" View adorned with light décor.
Kaynak: sabah.com.tr
Pankart, dünyanın yenilenebilir enerjiyle çalışan ilk ışıklı pankartı.
Banner, banner of the world's first traffic lights working in renewable energy.
Kaynak: ilkehaberajansi.com.tr
Meteor: Göktaşlarının yere düşerken gökyüzünde oluşturduğu ışıklı yolun adı.
Meteor formed by meteors light the sky fell down the name of the road.
Kaynak: aksiyon.com.tr
Meteor, göktaşlarının yere düşerken gökyüzünde oluşturduğu ışıklı yolun adı.
Meteor, created by meteors light the sky fell down the name of the road.
Kaynak: risalehaber.com
Gölge, saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık. Bir nesneye ışık kaynağından yayılan ışık
Kaynak: Gölge
bir maddenin yüksek derecede ekzotermik reaksiyona girmesi sonucu oluşan diğer bir tanımla yanan maddelerin ışıklı uzantısı, ateş parçası.
Kaynak: Alev
Karanlık devre reaksiyonları, fotosentezde ışığa ihtiyaç duymadığı halde ışıklı devre reaksiyonları nın ürünlerine ihtiyaç duyan kimyasal
Kaynak: Karanlık devre reaksiyonları
Meteor yağmuru, meteorların dünya atmosferine girdiği zaman, uzayda bıraktıkları belirgin ışıklı izin, havanın yüzeyleriyle sürtüşmesinden
Kaynak: Meteor yağmuru
Mavi ışıklı değişenler (ayrıca S Doradus değişenleri olarak da bilinir), genel olarak kütle atımları "püskürmeler" olarak gözlenen üstün
Kaynak: Mavi ışık değişeni
VASI, iniş için yaklaşma esnasında pilot lara emniyetli süzülüş hattını muhafaza etmelerinde yardımcı olan ışıklı, görsel bir sistem.
Kaynak: VASI
Fotoğraf makinesi önünde, bir sarkaç ucundaki ışık kaynağını sallanırken çizmiş olduğu ışıklı çizgilerin fotoğrafı Fizyogram adını alır.
Kaynak: Fizyogram
Radar kestirmesi, Radar ekranında görülen ışıklı lekelerin görüntüsü daha önce pilota fotoğraf olarak verilir. Pilot buna göre hedefi
Kaynak: Radar kestirmesi
Bunlar, karanlıkta duran, başı eğik bir kişiden ışıklı çubuğu dikey tutmasını istediler. Witkin ile Asch, Aubert olayının ancak aşırı baş
Kaynak: Aubert Olayı
Paige baba tarafından yarı beyaz ışıklı olduğu için objeleri hareket ettirebilme gücü, beyaz ışıklar içinde ışınlama olarak işlemektedir.
Kaynak: Charmed
Köyün adının coğrafi konumunun yüksek tepe zirvesine yerleşik olmasından ve civar köylerden geceleri ışıklı köyüne bakan kişilerin ışıklı
Kaynak: Işıklı, Ordu
örtüsünün kapalılığı kaybolmadan (en azından doğal gençleştirme koşullarının devam ettiği ışıklı kapalılık seviyesinde) uzanabildiği sınıra denir.
Kaynak: Ağaç sınırı
Apollon güneşi, Artemis ise ayı temsil eder; Apollon'a "Phoebos" (parlak, ışıklı) denildiği gibi, Artemis'e de "Phoebe" denilirdi.
Kaynak: Artemis
Bu dönemin az ışıklı, siyah beyaz çekilmiş kara filmleri, Alman Dışavurumcu sinemasından etkilenmiştir. Diğer taraftan ilk örnek teşkil
Kaynak: Kara film
Mahyâ, özellikle Ramazan ayında birden fazla minare si olan cami lerin iki minaresi arasına konulan ışıklı yazı. Osmanlılar döneminde yağ
Kaynak: Mahya
Hayvanat bahçelerinde ziyaret saatlerinde faal olmalarını sağlamak amacıyla genellikle loş ışıklı bölmelerde muhafaza edilirler.
Kaynak: Gececil hayvanlar
Bu resimler, kompozisyon koyu üzerine açık ve ışıklı formlar ile kurgulanmıştır. St. Petersburg ve Paris 'e seyahat eden Kandinsky, 1896
Kaynak: Vasiliy Kandinskiy
Her yıl meydanda oluşan binlerce kişilik kalabalık yeni yılı gösteren meşhur ışıklı topun inişini seyreder. Times Meydanı yoğun trafiğiyle
Kaynak: Times Square

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.