gösteri is. 1. İlgi, dikkat çekmek için bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun:
Uçakların uçuş gösterileri. 2. Bir istek veya karşı görüşün, halkın ilgisini çekecek biçimde topluca ve açıkça yapılması, nümayiş. 3. Sinema veya tiyatroda film, oyun gösterme işi:
Sinematekte film gösterileri başladı. 4. Genellikle şarkı, dans vb. eğlence türlerinin yer aldığı gösteri, şov. 5. Bir şeyi tanıtmak amacıyla yapılan sunum, demonstrasyon, demo. 6. Birinin, bir topluluğun kendi duygusunu gösteren sözü veya davranışı, tezahürat.
gösteriş is. 1. Gösterme işi. 2. Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak veya kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış, çalım, kurum:
"Eski hayat baştan başa bir nümayiş ve gösteriş hayatı idi." -A. Haşim. 3. Göze çarpıcı nitelik, göz alıcılık:
Bu yapının hiç gösterişi yok. 4. Görkem.