Bizim bu sınavdaki amacımız gençlere Peygamber sevgisi
aşılamak.
Our aim is that the exam for young people to instill the love of the Prophet.
Kaynak: merhabahaber.comAraya nifak sokmak, fitne
aşılamak için elinden geleni yapacaktır.
To put together discord, strife will do its best to instill.
Kaynak: haber.rotahaber.comAmacımız deprem ülkesi olduğumuz için bölgemizde bu bilinci
aşılamak.
Our goal is to instill this awareness in our region because we are a country of earthquakes.
Kaynak: haber3.comHer şeyden önce Bursa'ya sahip çıkmak Bursalı olma bilincini
aşılamak.
First of all, go out with Bursa Bursa instill a sense of being.
Kaynak: blog.milliyet.com.trDidaktik Şiir belli bir düşünceyi
aşılamak veya belli bir konuda öğüt, bilgi vermek, bir ahlak dersi çıkarmak amacıyla öğretici nitelikte
Kaynak: Didaktik şiirSöylev, Nutuk veya Hitabet, dinleyicilere belli bir fikri, bir duyguyu
aşılamak için söylenen uzunca sözlere denir. Söylev,
Kaynak: SöylevÜretilmesi istenilen, kalite li, bol verimli ve hastalıklara dayanıklı meyve çeşitlerini,
aşılamak yoluyla çoğaltmak imkânı sağlanmaktadır
Kaynak: Aşı (botanik)ulaşımın nasıl olduğuna dair ipuçları vererek insanlara bir tarih bilinci
aşılamak ve bunun yanında da gündelik hayatın monotonluğunu bir
Kaynak: Nostaljik tramvayDerginin en önemli misyonlarından biri de Lazlar 'a Kafkasyalı lık bilincini
aşılamak için mücadele vermek ve diğer Kafkas kökenli
Kaynak: OgniŞair bu kitaptaki şiirlerde genellikle ahlâklı olmanın, bencillikten kurtulmanın, yoksul ve sakatlara yardım etmenin gereğini
aşılamak,
Kaynak: Şerminbir yandan da genç kuşak için sinema eğitimleri düzenlemek, onlara sinema yapabilme cesaretini
aşılamak amacını güttüklerini belirtmişlerdir.
Kaynak: Türk Sinematek DerneğiEserlerimde okuyucularıma herhangi bir fikir veya duygu
aşılamak iddiasında değilim. Okuyucularım romanlarımı severek okuyanlar ve bazı
Kaynak: Muazzez Tahsin Berkandkullanma alışkanlığı kazandırmak, zamana riayet, uçuculuk örf ve adetlerini
aşılamak, temel havacılık bilgilerini uygulama ortamında öğretmektir.
Kaynak: Hava Harp OkuluBu özelleştirilmiş sözdizim özellikle yeni programcılara nesne yönelimli programlamayı
aşılamak için ise yaramaktadır. C# programlama
Kaynak: Sözdizimsel şekerOlimpizm ruhunu
aşılamak ve özellikle Karadeniz Bölgesi'nin tanıtımına katkıda bulunmak amacıyla, Türkiye'nin önderliğinde, 07-12 Eylül
Kaynak: Karadeniz OyunlarıÇok iyi piyano çalan Sona Hanım çocuklarına sanat aşkını
aşılamak için yoğun çaba harcamıştı. Babası ise Azeri folk müziğini bilen ve
Kaynak: Kara Karayevgeçme aşamasında olan ve Batı karşısında kendisini aşağılanmış hisseden Türk milletine özgüven
aşılamak Teorinin amaçları arasında görülmüştür.
Kaynak: Güneş-dil teorisiKişilere sosyal ahlâk ilkeleri çerçevesinde sosyal sorumluluk
aşılamak. Toplumun genel kültürel, meslekî ve eğitim ihtiyacını karşılamak.
Kaynak: Toplumsal eğitim bilimi"Türk-İslam Ülküsü" ideolojisi, özellikle taşralı dindar ve muhafazakâr gençleri örgütlenmek ve milli değerleri
aşılamak için yararlı olmuştur.
Kaynak: Ülkücülükgizlice bazı yeteneklerini köreltmek veya onlara bazı davranış biçimlerini
aşılamak gibi uygulamalarda bulunmayacağını kim garanti edebilir?
Kaynak: Genetiği değiştirilmiş organizmalarİstanbul Lisesi öğrencilerine spor kültürünü
aşılamak ve geliştirmek amacıyla Kültür Haftasının hemen ardından Spor Şölenini düzenler.
Kaynak: İstanbul Lisesi