Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

olanaksız ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

olanaksız anlamı
imkânsız.

Güncel Türkçe Sözlük

olanaksız anlamı
sf. Olanağı olmayan, olma ihtimali bulunmayan, gayrimümkün, imkânsız: "Belki zaman içinde düşünebilirdim. Ama artık olanaksız." -A. Ağaoğlu.

Türkçe - İngilizce

olanaksız anlamı
sıfat
1) impossible
2) unfeasible
3) unthinkable
4) absurd
5) out of question
6) out of the question
7) out

olanaksız eş anlamlısı

gayrimümkün
sf. (ga'yrimümkün) esk. Olmaz, imkânsız.

"olanaksız" için örnek kullanımlar

Meireles cezalı, Webo olanaksız, Emre ise statü gereği yarın bizimle olamayacaklar.
Meireles suspended, Webo impossible, Emre by the status will not be with us tomorrow.
Kaynak: habervitrini.com
Bizim onlarla yazıldığı çizildiği gibi bir anlaşma yapmamız imkansız, olanaksız.
Impossible for us to make a deal with them as written, drawn, is impossible.
Kaynak: fanatik.com.tr
Onları yenmemiz olanaksız' dediği gün bitmiştir.
Impossible to beat them, 'said day is over.
Kaynak: pressturk.com
Yaşamın sürmesini olanaksız kılan, beyin , kafatası ve skalp in önemli bir kısmının konjenital oluşmamasına bağlı çok ağır bir oluşum
Kaynak: Anensefali
Varolan şeylerin bilgisinin insan için olanaksız olduğunu dile getiren Timon, insanın görünüşlerin ötesine geçerek gerçekliğin kendisine
Kaynak: Timon
Duruişiti, hiçbir aygıt kullanmaksızın, algılanabilmesi olanaksız uzaklıktaki ses, konuşma ve müzikleri işitebilme ve bedensiz varlıklardan
Kaynak: Duruişiti
Mihver güçlerin savaşı kendi lehlerine döndürmeleri çabasında bir dönüm noktasıydı ve Doğu Cephesi'nde Alman zaferini olanaksız kıldı Doğu
Kaynak: Stalingrad Muharebesi
Hitler ve Wehrmacht , RAF etkisiz hale getirilmeden Britanya'ya amfibik bir saldırı yapmanın olanaksız olduğunu biliyorlardı.
Kaynak: Britanya Muharebesi
Güçlü etkileşime giren parçacıkların doğrudan gözlemlenmesinin olanaksız olduğu pek çok serbest quark gözlemleme çalışmasının
Kaynak: Güçlü etkileşim
kullanılmasının sebebi tramvay ların aksine lastik tekerlekler kullanılması sebebiyle tek kabloyla devrenin tamamlanmasının olanaksız olmasıdır.
Kaynak: Troleybüs
Tasarım ve imgelemden bağımsız olarak varolanlar gerçek olarak ileri sürüldüğü gibi, bunu olanaksız gören ve gerçekliği bir tür
Kaynak: Gerçek
Deneyin yapısına bağlı olmak üzere bazı deneyleri uygulamak olanaksız olabilir. Deneyin gerçekte uygulanabilir olduğu durumlarda ise
Kaynak: Düşünce deneyi
Fakat hala Turizm bölgesi olmadığı için bu bölgeye yatırım yapmanın olanaksız olduğu söyleniyor. Samsun-Çarşamba havalimanına 100 km, Ordu '
Kaynak: Yason Burnu
mutlak kesin bilgiye ulaşmanın olanaksız olduğunu öne sürmüş; yapılabilecek en iyi şeyin, bilimin gerçekliği betimlerken oluşturduğu
Kaynak: Moritz Schlick
Zekası, çekiciliği, başarıları ve sarbest davranışları nedeniyle, adı doğrulanması olanaksız pek çok söylentiye karıştı. Örneğin savaşa
Kaynak: Louise Labé
B2 evi için görüşleri şöyle: “Yepyeni, benzeri görülmemiş bir yaratım ama bir yandan da, yer aldığı ortamdan koparılması olanaksız bir parça.
Kaynak: Han Tümertekin
Yarımadası açıklarında yakalanılan bir fırtınayla General Mardonius'un filosu ağır kayıplar verince seferin sürdürülmesi olanaksız hale gelmiştir.
Kaynak: Yunanistan'a Birinci Pers Saldırısı
İnsanın bilgiye ulaşmasının, görünüşleri aşıp, gerçekliğe erişmesinin olanaksız olduğunu savunan Phyrrhon, her görüş için leyhte ve
Kaynak: Phyrrhon
Bu durum sulu tarımı olanaksız kılar. Ne var ki, bazı havuzlar yapılarak küçük çapta gelişim sağlanmıştır. 15 adet traktörü bulunan köyde
Kaynak: Karaguz, Düziçi
Constantinople 'u İmparartorluk Bizans-Arap Savaşları ile uğraşırken ve Rus tehdidiyle ilgilenmesi olanaksız durumdayken hazırlıksız yakaladı.
Kaynak: Rus-Bizans Savaşı (860)

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.