oT ne demek?
- 7 sözlük, 12 sonuç.BSTS / Besin Hijyeni ve Teknolojisi Terimleri Sözlüğü
oT anlamı İng. Thorner
Thorner.
Thorner.
BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü
ot anlamı İng. herb Alm. Kraut Fr. herbe
Toprak üstü gövdeleri genelde yeşil renkli olan ve ikincil kalınlaşmanın olmadığı bitkiler.
Toprak üstü gövdeleri genelde yeşil renkli olan ve ikincil kalınlaşmanın olmadığı bitkiler.
BSTS / Veteriner Hekimlik Tarihi ve Deontoloji Terimleri Sözlüğü
ot anlamı
(hlk.) 1. İlaç. 2. Hayvan yemlerinin tümü.
(hlk.) 1. İlaç. 2. Hayvan yemlerinin tümü.
Divanü Lügati't-Türk
ot anlamı
hayvan yemlerinin hepsi
hayvan yemlerinin hepsi
ot anlamı
ilâç, em, zehir
ilâç, em, zehir
ot anlamı
ateş, duman
ateş, duman
Güncel Türkçe Sözlük
ot anlamı
is. 1. bit. b. Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler: "Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı." -A. Gündüz. 2. sf. Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle doldurulmuş: "Ranzalardan birinin üst yatağında bir ot şilte üzerinde, soyunmadan uzanan ve iki eli ensesinin Altında düşünen ben." -N. F. Kısakürek. 3. esk. Zehir. 4. esk. İlaç. 5. argo Esrar.
is. 1. bit. b. Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler: "Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı." -A. Gündüz. 2. sf. Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle doldurulmuş: "Ranzalardan birinin üst yatağında bir ot şilte üzerinde, soyunmadan uzanan ve iki eli ensesinin Altında düşünen ben." -N. F. Kısakürek. 3. esk. Zehir. 4. esk. İlaç. 5. argo Esrar.
Türkçe - İngilizce
ot anlamı
isim
1) grass
2) herb
3) weed
4) hay
5) herbage
6) joint
7) vegetable
8) pasture
9) hashish
10) greenstuff
11) pasturage
sıfat
1) herbal
2) herbaceous
3) herby
isim
1) grass
2) herb
3) weed
4) hay
5) herbage
6) joint
7) vegetable
8) pasture
9) hashish
10) greenstuff
11) pasturage
sıfat
1) herbal
2) herbaceous
3) herby
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ot anlamı
1. Göz hastalığını iyileştirmek için kullanılan ev ilacı. 2. Enfiye.
1. Göz hastalığını iyileştirmek için kullanılan ev ilacı. 2. Enfiye.
ot anlamı
Barut.
Barut.
Bahçeli *Ürgüp -Nevşehir
Bor -Niğde
ot anlamı
Kılları yok etmekte kullanılan sıçanotu ve kireç karışımı.
Kılları yok etmekte kullanılan sıçanotu ve kireç karışımı.
*Iğdır Kars
ot anlamı
Ezilerek meşe külü ile karıştırılmış tütün.
Ezilerek meşe külü ile karıştırılmış tütün.
Ekinözü *Elbistan Maraş
oT eş anlamlısı
ilaç
is. (l ince okunur) 1. Bir hastalığı iyi etmek veya önlemek için türlü yollarla kullanılan madde, em, deva. 2. mec. Çare, önlem.
is. (l ince okunur) 1. Bir hastalığı iyi etmek veya önlemek için türlü yollarla kullanılan madde, em, deva. 2. mec. Çare, önlem.
zehir
is. 1. Organizmaya girdiğinde kimyasal etkisiyle fizyolojik görevleri bozan ve miktarına göre canlıyı öldürebilen madde, ağı, sem: "Evvela bir yumruk vurdu sersemledim, sonra ağzıma bilmediğim bir zehir tıktı, işte bu zehirle bayıldım." -F. R. Atay. 2. mec. Büyük üzüntü, acı, keder, sıkıntı: "Dünya ile küsmüş, içi zehir dolu olarak yaşamıştı bütün gençliğini." -N. Cumalı.
is. 1. Organizmaya girdiğinde kimyasal etkisiyle fizyolojik görevleri bozan ve miktarına göre canlıyı öldürebilen madde, ağı, sem: "Evvela bir yumruk vurdu sersemledim, sonra ağzıma bilmediğim bir zehir tıktı, işte bu zehirle bayıldım." -F. R. Atay. 2. mec. Büyük üzüntü, acı, keder, sıkıntı: "Dünya ile küsmüş, içi zehir dolu olarak yaşamıştı bütün gençliğini." -N. Cumalı.
"oT" için örnek kullanımlar
Yasak değildir herkes kolaylıkla alabilmektedir. Ot çiğneyerek yutuluyor.
Is not prohibited anyone can get to easily. Swallowed chewing grass.
Kaynak: acikgazete.comBunun için köylerden toplanan 25 ton ot, pistlere serildi.
To do this, villages, collected 25 tons grass runways was laid.
Kaynak: habergazete.comBitki takviyesi adı altında ot tacirleri tarafından tüketiciler süründürülüyor.
Under the name of the plant herb supplement süründürülüyor consumers by traders.
Kaynak: timeturk.comŞu bizi konuşturmayanların çanına ot tıkayalım.
We konuşturmayanların us to ring the opening bell tıkayalım grass.
Kaynak: haberciniz.bizTürkçe de yaygın biçimde kısaca ot (İng. herb) adıyla anılırlar. Ot (İng. grass) adı ayrıca çimen oluşturan çim ve benzeri buğdaygiller
Kaynak: Otsu bitki
Kaynak: Otsu bitki
Dar yapraklı sinirli ot (Plantago lanceolata), sinirli otgiller (Plantaginaceae) familyasından yaygın bir bitki tür ü. Rozet formunda çok
Kaynak: Dar yapraklı sinirli ot
Kaynak: Dar yapraklı sinirli ot
europaea | ikili_ad Salicornia europaea | ikili_ad_yazar Linnaeus , 1753 | diğer_adları Kurşun otu, Tuzlu ot | dış_bağlantılar Salicornia europaea
Kaynak: Deniz börülcesi
Kaynak: Deniz börülcesi
Yonca (Medicago sativa), baklagiller (Fabaceae) familyasından uzun yıllar yaşayan, gerek yeşil ot gerekse kuru ot olarak
Kaynak: Yonca
Kaynak: Yonca
Çimen üzerinde ot ların büyüdüğü ve ziraat amaçlı kullanılmayan bir alan. Çoğunlukla bahçe lerde ve park larda hoş görünüşünden dolayı ya
Kaynak: Çimen
Kaynak: Çimen
besin maddeleri veya bitkisel maddeler(ot, yaprak, meyve) için kullanılan terimdir. Monoamin oksidaz inhibitörü , trisiklik antidepresan
Kaynak: Antidepresan
Kaynak: Antidepresan
Apocynaceæ, ağaç , çalı ve ot ları da içeren bir çiçekli bitki familyasıdır. Çok sayıda türü tropik al yağmur ormanları nda bulunan
Kaynak: Apocynaceae
Kaynak: Apocynaceae
Yahudi sembolizmi ele alındığında "sembol" için kullanılan İbranice kelime ot tur. Erken Yahudilikte bu terim sadece işaretler için
Kaynak: Yahudi sembolizmi
Kaynak: Yahudi sembolizmi
Bitkisel üretimi sınırlayan hastalık , zararlı ve yabancı ot ların zararından bitki leri korumak, bu yolla tarımsal üretimi artırmak ve
Kaynak: Tarımsal mücadele
Kaynak: Tarımsal mücadele
Yumak (Festuca), 300 kadar çok yıllık kümeli ot türünün ortak adı. Bu tür, buğdaygiller (Poaceae) adlı, otların yer aldığı bir familyada
Kaynak: Yumak
Kaynak: Yumak
Ukrayna 'da yönetim birimi (oblast). Desna Nehri havzasında , büyük ölçüde kamış ve ot bataklıkları ve meşe, çam, gürgen, akçaağaç
Kaynak: Çernigov Oblastı
Kaynak: Çernigov Oblastı
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
