Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

ödev ne demek?

 - 5 sözlük, 5 sonuç.

BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü

ödev anlamı İng. assignement Osm. vazife Fr. devoir
1- Belli bir ders konusu ya da ünitesi ile ilgili olarak öğrencinin yapması gereken zihin ya da beden çalışması. 2- Tek bir öğrenciye ya da bütün bir sınıfa, üzerinde düşünmeleri ve çalışmaları için verilen konu, sorun, iş. bakınız» ev ödevi, sınıf ödevi.

BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü

ödev anlamı İng. duty Osm. vazife Lat.officium Alm. Pflicht Fr. devoir deon, katheton
Yapmak zorunda olduğumuz, yapmamız gereken şey; ahlâkça yükümlü olduğumuz şey. Ödev duygusu: 1- Ödevlere karşı sorumluluk duygusu. 2- İstemelerimizin belirleyicisi olarak ahlâk yasası üzerine bilinç (Kant).

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

Ödev anlamı
vazîfe. ~ ler: vezâif, vazîfeler.

Güncel Türkçe Sözlük

ödev anlamı
is. 1. Yapılması, yerine getirilmesi, insanlık duygusu, töre ve yasa bakımından gerekli olan iş veya davranış, vazife, vecibe: "Şimdiye kadar ihmal ettiğim için kendimi suçlu saydığım bir ödevi yerine getirdim." -N. Hikmet. 2. Öğretmenin öğrencilere okul dışında yapmaları için verdiği çalışma: "Öğretmenleri ödev vermiş, ders çalışıyorlar." -A. Ümit.

Türkçe - İngilizce

ödev anlamı
isim
1) homework
2) assignment
3) task
4) duty
5) obligation
6) schoolwork
7) theme
8) incumbency

ödev eş anlamlısı

vazife
is. (vazi:fe) 1. Ödev: "Şimdi artık vazife bitmiş, gülüp eğlenmeye sıra gelmiştir." -R. N. Güntekin. 2. Görev: "Nedim bugün vazifesine geç geldi." -A. Gündüz. 3. esk. Günlük ücret, yevmiye.
vecibe
is. (veci:be) esk. Ödev, boyun borcu.

"ödev" için örnek kullanımlar

Biz öğrencilerimize ödev verdiğimizde arşivlere ulaşamıyorlar.
We have homework to students when we do not reach the archives.
Kaynak: haber7.com
Söz konusu ödev için tüm Fırıldak ailesi seferber olmuştu.
All Pinwheel family had been mobilized for the assignment in question.
Kaynak: stargundem.com
Anayasamızda yazılı en temel vatandaşlık görevlerinden biri de vergi ödev ve sorumluluğudur.
One of the most basic tasks of writing the Constitution of the tax obligation and responsibility of citizenship.
Kaynak: haber.stargazete.com
Maddesi vergi vermeyi 'ödev' olarak nitelendirmekte olup, kamu hizmetlerinin arzu edilen kalitede ve etkinlikte sunulabilmesi gerekmektedir.
Article taxes to 'assignment', as a nitelendirmekte, and the desired quality and efficiency of public services must be presented.
Kaynak: haberler.com
Dolayısıyla iş hayatının denetim ve teftişi Devlete ait bir ödev ve yetkidir. Toplumu yakından ilgilendiren iş mevzuatının noksansız
Kaynak: İş müfettişi
Will Schuester (Matthew Morrison ), glee ekibine Madonna şarkıları temalı bir ödev vererek kulübün kadın üyelerini güçlendirmeyi umut eder. "
Kaynak: The Power of Madonna
Deizmde insan için en önemli ödev, Evren 'i ve yasalarını akıl yoluyla bilmek, anlamak ve zihnini sürekli geliştirmektir. Deizm, evrim
Kaynak: Deizm
ödev gibi diğer ahlaki kavramlar ise, söz konusu iyilik niteliğini yaratabilen ve koruyabilen faaliyetler ya da eylemler yoluyla
Kaynak: George Edward Moore
Bir başka deyişle yemek, uyku, işe gitme, şirket idaresi, okula gitme, ödev yapma ve ev işleri gibi mecburi faaliyetlerin öncesi veya
Kaynak: Serbest zaman
İşin kötü yanı ödev en az beş sayfa olmak zorunda. Bad side of work is need to have at least 5 pages. Bende çözüm olarak senin o çok güzel
Kaynak: Mektup yazmak
Bu arada Marshall hukuk fakültesi için 25 sayfalık bir ödev hazırlamakla bir hayli meşguldür, ama Lily nişan yüzüğünden ve nişanlanmış
Kaynak: Purple Giraffe
Eylül 2005 : Yaklaşık 30 üniversite öğrencileri üye oldular, ve ödev olarak maddeler yazdılar. 28 Ekim 2005 : 5.000. maddesi, Bao
Kaynak: Tayca Vikipedi
Öğrenci kaynakların yanı sıra değerlendirilmesi yapılmış olan ödev ve sınav larına da ulaşabilmelidir. Öğrenciler arasındaki iletişim ve
Kaynak: Öğretim yönetim sistemleri
Kedilerle ilgili bilgi toplatılır, ödev hazırlatılır. Kedi resmine uzaktan baktırılır, sonra yakından baktırılır, sonunda kişinin kedi
Kaynak: Ailurofobi
Sam'i okul dansına birlikte gitmek karşılığında kendisi için çok iyi bir ödev hazırlamaya ikna etti. Annesi Jack'le çıktı. Chloe (Madison
Kaynak: Oğlanlarla Hayat
köyün kuruluşu hakkında bir tahrir yazmamız için ödev verdi. Köyümüz kalabalık bir nüfusa sahip olmasına rağmen okuma-yazma bilenlerin
Kaynak: Köylüköyü, Hekimhan
Üniversitesi (İstanbul), Özel İzmir Amerikan Koleji (İzmir) gibi eğitim kurumlarında ödev, ders konusu olarak sunum ve dökümanlarla işlenmiştir.
Kaynak: Tamer Şahin
Öğretmenler, öğretim, eğitim ve bilim ödevinden başka bir ödev alamazlar. Kendi okullarından başka okullarda ek olarak bilim, öğretim ve
Kaynak: Türkiye'de öğretmenlik
Yaşlı keşiş durumu fark ederek öğrencisini kurtarır ve içindeki öfkesini dindirmek için ona bir ödev verir (Kalp Sutra ). Yaşlı keşiş
Kaynak: İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış... ve İlkbahar
İnsanların anlaşarak ortaya çıkardığı bu toplumsal sözleşmeye uymaları kendileri için ödev olarak görülür. Tanrısal (İlahi) irade kuramı
Kaynak: Hukuk

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.