öfkelenmek anlamı (-e) Öfkeli duruma düşmek, kızmak, hiddetlenmek: "Her şeyden alınıyorlar, her şeye öfkeleniyorlar." -Y. K. Karaosmanoğlu.
Türkçe - İngilizce
öfkelenmek anlamı fiil 1) get angry 2) rampage 3) blow up 4) cut up rough 5) flame up 6) flash out 7) fly out 8) get hot 9) storm 10) be steamed up 11) fly into a passion 12) grow hot 13) work oneself up into a rage 14) lash oneself into a fury 15) lose one's temper kelime öbeği 1) see red 2) go off the deep end 3) get hot under the collar 4) blow one's stack 5) blow one's top
kızmak (nsz) 1. Isıtılan veya ısınan bir nesnenin sıcaklığı çok artmak: Taşlar güneşten kızmıştı. 2. At, eşek vb. hayvanlar çiftleşmek istemek, kösnümek. 3. Dişi kuşlar zamanı gelip kuluçkaya yatma isteği göstermek. 4. mec. Öfkelenmek, sinirlenmek: "Tamamıyla bir Fransız olduğumu anlayınız da şapka giydiğime kızmayınız, olur mu?" -Ö. Seyfettin.
"öfkelenmek" için örnek kullanımlar
"Zıvanadan çıkmak": Çok sinirlenmek, öfkelenmek, delirmek, aklını oynatmak, çılgın gibi davranmak, denetlenemez duruma gelmek anlamında Kaynak:Zıvana