Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

ölçüsüz ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

ölçüsüz anlamı
sf. 1. Ölçülmemiş, ölçüsü alınmamış olan. 2. zf. Nereye varacağı düşünülmeksizin, yerli yersiz: Ölçüsüz konuşmak. 3. mec. Pek çok, aşırı, gelişigüzel, rastgele: "Şüphe yok ki ölçüsüz bir para israfı bu borçları daha çoğaltacak, hiç azaltmayacaktı." -P. Safa. 4. ed. Ölçüsü olmayan, vezinsiz.

Türkçe - İngilizce

ölçüsüz anlamı
sıfat
1) extravagant
2) excessive
3) unconscionable
4) beyond measure
5) unmeasured
6) immoderate
7) extreme
8) measureless
9) inordinate
10) intemperate
11) unbounded
12) exceeding
13) incommensurable
14) out of all measure

ölçüsüz eş anlamlısı

aşırı
sf. 1. Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın: "Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir." -O. Rifat. 2. Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem. 3. Gereğinden fazla, çok: "Talihin aşırısı da insanı eninde sonunda aptallaştırdığından sonuç aynı kapıya çıkardı." -E. Şafak. 4. zf. Ötede, ötesinde: İki ev aşırı. 5. zf. Gereğinden fazla olarak, çokça: "Kadın aşırı boyanmıştı, adamın yüzü solgundu." -Y. Atılgan.
gelişigüzel
sf. (gelişi'güzel) 1. Herhangi bir, özensiz, itinasız, baştan savma, rastgele, lalettayin: "Anayasayı rafa kaldırarak keyfî, gelişigüzel sınırlar çizmeye kalkışmak, bu yaygaraları koparanların başlıca özelliğidir." -N. Cumalı. 2. zf. Üstünkörü: "Eski dansları mektepte, yenilerini de bir iki arkadaşının evinde gelişigüzel öğrendiğini anlattı." -P. Safa.
rastgele
sf. 1. Gelişigüzel: "Bu özü susma ile tanımlamak pek kişisel, rastgele bir yargı kurmak oluyor." -N. Uygur. 2. zf. (ra'stgele) Seçmeden, iyisini kötüsünü ayırmadan, gelişigüzel, lalettayin: "Asılanları deniz kenarında, rastgele atıldıkları çukurlar içinde kumluğa gömüyorlar." -N. F. Kısakürek.
vezinsiz
sf. 1. ed. Ölçüsü olmayan: Vezinsiz şiir. 2. esk. Tartısız.

"ölçüsüz" için örnek kullanımlar

Ölçüsüz kredi artışına dayanan bir iç tüketimimizi de kontrol etmek için gerekli adımları atıyoruz.
Based on excessive credit growth in domestic consumption are taking the necessary steps to control.
Kaynak: haber.stargazete.com
Vatandaşımızın kredi kartı borcu çok ölçüsüz bir şekilde artıyorsa o zaman ona özel bakmak gerekecek.
Citizens credit card debt is increasing in a disproportionate manner too, then have a look at him special.
Kaynak: iha.com.tr
Çizgilik (çizgeç, ölçüsüz cetvel, veya cetvel tahtası olarak da bilinir) düz bir çizgi elde etmek için veya çizgilerin doğruluğunu kontrol
Kaynak: Çizgilik
İnsanlar tarafından çok sevilen şekerin kolay elde edilebilirliği, bol ve ölçüsüz tüketilmesine yol açarak, aşırı şeker kullanımı ile
Kaynak: Tatlandırıcılar
Kötü bir hastalık nedeni ile yaşamını yitirince toplum bunu ölçüsüz yaşam biçimi nedeniyle Tanrı'nın bir cezası olarak değerlendirdi
Kaynak: Teodora Anna Dukena Selvo
Bekir Ağa ve Bölüğü acımasızlığı, ölçüsüz şiddet kullanması ve etrafına dehşet saçmasıyla ün yapmıştır. Kategori:1817 doğumlular Kategori:
Kaynak: Bekir Ağa
Buna sebep ölçüsüz yaşıdır. Gezegenin iki yıldız PSR B1620-26 (bir atarca PSR B1620-26 A ve bir beyaz cüce WD B1620-26 ) çevresinde
Kaynak: PSR B1620-26 b
Nesir ise serbest, ölçüsüz düz yazıdır. Nazım genel olarak bütün şiir türlerini kapsar. Nesir ise edebiyat ın şiir dışındaki tüm
Kaynak: Edebiyat türleri
Hüzünlü bir konuyu işleyen başka bir uzun havanın arkasından ölçüsüz ancak ritmik olarak söylenen bir uzun hava çeşididir. Kendisinden
Kaynak: Maya (müzik)
Tarihçi Howard Zinn'e göre eğer terörün anlamı belirli bir siyasi amaç için şiddetin ölçüsüz ve insanlar arasında ayrım yapmadan
Kaynak: Devlet terörü olarak atom bombası
Gerçel sayılar kümesinin tüm altkümelerinin olasılıklarını tanımlamak özellikle ölçüsüz küme ler gibi 'kuralsız' kümeler için neredeyse
Kaynak: Olay (olasılık kuramı)
hayali söyleşide, Augustinus yazarı günahkâr olmakla suçlar ve bunu iki nedene bağlar: Biri, Laura'ya duyduğu aşk, öteki ölçüsüz ün arzusudur.
Kaynak: Canzoniere
Ama, harekata katılan Rus birliklerinin ölçüsüz üstünlüğü karşısında başarı umudu yitirildi, diğer köylerden gelen savaşçılar Aibga'dan
Kaynak: Krasnaya Polyana
Ancak partinin sol kanadı tarafından ölçüsüz bir muhafazakar olmakla eleştirilmesi üzerine 1995'te görevinden ayrıldı. 1991-2001 arasında
Kaynak: Tadeusz Mazowiecki
dayanaktan yoksun olduğunu ve anayasa ve uluslararası sözleşmelerle tanınan temel hak ve özgürlükleri ölçüsüz şekilde kısıtladığını söyledi.
Kaynak: İnternetime Dokunma!
Halk türkülerinin ölçülü olanına kırık hava, ölçüsüz olanına uzun hava denir. Uzun havalar Anadolu'nun değişik bölgelerinde bozlak,
Kaynak: Türk halk müziği
Halk türkü lerinin ölçülü olanına kırık hava, ölçüsüz olanına uzun hava denir. Uzun hava lar Anadolu 'nun değişik bölgelerinde bozlak ,
Kaynak: Türk müziği
Lost'un yaratıcıları, Locke'un hikâyesini sunarken iyi bir insanın hayatın kimi zamanlarında ölçüsüz ve ahlaki olarak kayıtsız olduğunu
Kaynak: John Locke (Lost)
İslam Konferansı Örgütü - İKÖ ölçüsüz güç kullanılmasından derin endişe duyduğunu bildiren açıklamasında; Çin'den, ülkedeki Müslüman
Kaynak: Temmuz 2009 Urumçi başkaldırıları

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.