Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

öncü ne demek?

 - 10 sözlük, 12 sonuç.

BSTS / Edebiyat ve Söz Sanatı Terimleri Sözlüğü

öncü anlamı Fr. Avant-garde
Sanatta mevcutların önüne geçerek yeni bir çığır açan (hareket, sanatçı...).

BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü

öncü anlamı
(Köy oyunu): Anadolu'da oyun düzenleyenlere verilen adlardan biri.

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

öncü anlamı İng. "avant-garde" Osm. avangart Alm."Avantgarde" Fr. avant-garde
Sinem. 1. (Dar anlamda) 1920 yıllarına doğru Fransa'da beliren, kısa zamanda öbür ülkelere de yayılan sinema akımı. Yazın ve yoğrumsal sanatlarda ortaya çıkan gerçeküstücülük, gelecekçilik, küpçülük, dadacılık akımlarının sinemaya yansımasıyla oluştu. Yazarlar, ozanlar, ressamlar kendi alanlarındaki tasarılarını sinemanın olanaklarıyla bu akım içinde gerçekleştirdiler. Bu akım, sinemanın çok geniş bir deneme alanı olduğunu ortaya çıkardı; sinemaya şiir yönünden zenginlik kattı; görüntü yoğrumsallığının, tartımının, kurgunun daha iyi değerlendirilmesini sağladı. 2. (Geniş anlamda) Bu akımın özelliklerine uygun olarak sinema alanındaki her çeşit yenilik ve denemeleri içine alan yolda filmler gerçekleştiren sinema okullarının niteliği.

BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü

öncü anlamı
(T.K.O.):Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen ad.

BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü

öncü anlamı Fr. avant-garde, précurseur
1. Çağına göre yeni olan (sanat akımı). 2- [Fr. précurseur]: Bir akımın, bir anlayışın ilk belirtilerini vermiş olan (sanatçı ya da yapıt).

Güncel Türkçe Sözlük

öncü anlamı
is. 1. Önde gidip haber ulaştıran kimse. 2. Bir sanat ve düşünce akımını, çağına göre yeni bir görüşü başlatan kimse veya eser, müjdeci, avangart. 3. sf. Önden gelen, önde olan, artçı karşıtı. 4. ask. Yürüyüşte kolun ilerisinden giden kıta, pişdar, artçı karşıtı. 5. hlk. Önder, kılavuz.

Kişi Adları Sözlüğü

Öncü anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Kılavuz, rehber. 2. Önder. 3. Yeni bir görüş ve akım başlatan kimse.

Türkçe - İngilizce

öncü anlamı
sıfat
1) pioneer
2) advanced
3) avant-garde
isim
1) vanguard
2) precursor
3) pioneer
4) advance
5) pilot
6) trailblazer
7) spearhead
8) initiator
9) advance guard
10) apostle
11) bannerbearer
12) high priest
13) van
14) Pole Star

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

öncü anlamı
İlk önce, daha önce.

Dallıca *Nazilli -Aydın

öncü anlamı
Kılavuz, önder.

-Afyon
*Eğridir köyleri -Isparta
Çerçin, Güney *Yeşilova -Burdur
Dallıca *Nazilli -Aydın
Yeniköy -Balıkesir
Fili *Biga -Çanakkale
Tokat -Eskişehir
*Akyazı çevresi -Sakarya
-Kastamonu
*Kurşunlu -Çankırı
*Artova -Tokat
Kuz *Akkuş, Bayadı -Ordu
-Rize
-Urfa
*Afşin -Maraş
Çanıllı *Ayaş -Ankara
*Ermenek -Konya
*Mersin köyleri, *Mut köyleri -İçel
*Lüleburgaz -Kırklareli

öncü anlamı
Önder.

*Kula Manisa

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Öncü anlamı
Malatya ili, Yeşilyurt ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

öncü eş anlamlısı

avangart
is. Öncü.
kılavuz
is. 1. Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber: "Mum tutan kılavuzların arkasından içeri girdik." -F. R. Atay. 2. Herhangi bir alanda ve konuda bilgi veren, yol yöntem gösteren kitap vb: Öğrenci kılavuzu. 3. Evlenecek olan erkek veya kadına eş bulan kimse. 4. mec. Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimse: Kılavuzumuz Atatürk'tür. 5. den. Kılavuz gemisi. 6. den. Kılavuz kaptan: İstanbul Boğazı'ndan kılavuz almadan geçmek yasaktır. 7. sin. Makaradaki filmlerin başında ve sonunda yer alan, filmin alıcı, yıkama aracı, basım aracı, gösterici vb. araçlara takılıp çıkarılmasında kolaylık sağlayan, asıl film için pay bırakan çeşitli renklerde film parçası. 8. tek. Somun veya boru içine yiv açmakta kullanılan araç. 9. tek. Dar ve uzun bir yerden tel, kablo gibi bükülebilen bir şey geçirilirken bunların ucuna bağlandığı sert nesne.
müjdeci
is. 1. Muştucu. 2. Öncü: "Biz hecenin beş şairi, artık yeni bir çağın müjdecileriydik." -Y. Z. Ortaç.
önder
is. Gücü, ünü ve toplumsal yeri dolayısıyla, belli zaman ve durumlar içinde, ilişkili bulunduğu küme veya toplumun tutum, davranış ve etkinliklerini değiştirip yönetme yeteneğini gösteren kimse, lider, şef.

öncü zıt anlamlısı

artçı
is. 1. Geçmiş bir sanat veya edebiyat çığırını sürdüren sanatçı veya hareket. 2. ask. Yürüyüş durumunda bulunan bir askerî birliğin güvenliğini sağlamak için arkadan gelmek üzere bırakılan kıta, dümdar. 3. sf. Arkadan gelen, sonra olan, öncü karşıtı.

"öncü" için örnek kullanımlar

Şehir otelcilğinde öncü bir grup olmak hedefi ile faaliyet yürütüyoruz.
Carrying out activities with the goal of being a leading group of City otelcilğinde.
Kaynak: timeturk.com
Türkiye'nin öncü gıda markası Pınar'ın Körfez ve Orta Doğu ülkelerindeki 30.
Pinar Turkey's leading food brand in the Gulf and Middle Eastern countries 30
Kaynak: sondakika.com
Samsung'un ise bu noktada sektörün öncü isimlerinden biri olduğu herkesin malumu.
Samsung is one of the pioneering figures in the sector, as we all know at this point.
Kaynak: haberciniz.biz
Ağrı, doğa ve kültür turizminde öncü olmak istiyor.
Pain, nature and cultural tourism and wants to be a pioneer.
Kaynak: sabah.com.tr
Kesintisiz zincir, öncü iplik ya da Leading strand DNA zincirinde ikileşme çatalı açıldıkça, kesintili zincir in karşısında yer alan
Kaynak: Kesintisiz zincir
Avangart (Fransızca : avant-garde-), Fransızca askeri bir terim olan öncü birlik sözcüğünden gelir. Gerek Fransızcada gerek diğer
Kaynak: Avangart
Troçki, öncü partinin gerekliliğini savunuyordu. Stalin 'den ayrılan başlıca özelliği, dünya çapında bir devrimin başarılı olabileceğini
Kaynak: Troçkizm
Tokyo Üniversitesi, Japonya 'daki öncü araştırma üniversitelerinden biridir. Üniversite 10 fakülte ve 30.000 öğrenciye sahiptir.
Kaynak: Tokyo Üniversitesi
Kendi türünde öncü sayılan Kraftwerk projesi, (ˈkʀaftvɛɐk, Almanca : elektrik santrali ) 1970 yılında Ralf Hütter ve Florian Scneider
Kaynak: Kraftwerk
Cumhuriyet döneminin ilk kurulan fakültesi Ankara Üniversitesi 'nin mühendislik ve temel bilim alanlarındaki öncü kuruluşlarındandır.
Kaynak: Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi
Robert Brown (21 Aralık 1773 - 10 Nisan 1858 ), 19. yüzyıl ın ilk yarısında Avustralya 'dan birçok örnek toplamış öncü İskoç botanist
Kaynak: Robert Brown
Kahramanlık Ruhu, öncü havacı Charles Lindbergh 'in 1953 yılında yayımladığı otobiyografik kitabının Türkçedeki adıdır. Özgün adı The
Kaynak: Kahramanlık Ruhu (kitap)
X-ışını kristallografi sindeki öncü çalışmalarıyla tanınır. Edebi bir portresi C.P. Snow'un 'The Search' adlı romanında verilmiştir.
Kaynak: John Desmond Bernal
Ülkemizin önde gelen entegre hazır giyim üretim tesislerini kurarak dünya çapında birçok firmayla çalışan ÇAK Tekstil'in öncü markası LTB,
Kaynak: LittleBig
Vilayet açısından Braşov iline bağlıdır kış turizminde Avrupada öncü şehirlerden biridir Braşov'da bulunan Dünyaca ünlü kayak merkezi
Kaynak: Sinaia
toplumun tümüyle yeniden örgütlenmesini amaçlayan öncü veya politik değil, aksine aşağıdan yukarıya gelişen bir devrim i ifade eder. Peter
Kaynak: Toplumsal Devrim
Kuruluşu ve kuramsal şeklini almasında Louis Althusser öncü isimdir. Nicos Poulantzas ve Ernst Bloch Yapısalcı Marksizmin diğer önemli
Kaynak: Yapısalcı Marksizm
Bilgi rejimleri postyapısalcı felsefe nin öncü isimlerinden Michel Foucault tarafından geliştirilen ve kendi yapıtlarında kullanıma
Kaynak: Bilgi rejimleri
Triptykon, Hellhammer , Celtic Frost ve Apollyon Sun gibi öncü metal müzik gruplarının kurucu üyesi Thomas Gabriel Fischer 'in müzik
Kaynak: Triptykon

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.